Ne yapacağımı bilmediğim zaman ne yapmalıyım?


Ne yapacağımızı bilmediğimiz bazı zamanlar yaşarız. Bu işte tıkanıklık olabilir, bir projemizde yeni fikirlere sahip olamamak olabilir, hayatımızla ilgili karar vermemiz gereken bir yol ayrımında duruyor olabiliriz, değişiklik yapmak istiyor ama nerden nasıl başlayacağımızı bilemiyor olabiliriz.
“dur” gelir. Dururuz. Fikirlerimiz tükenmiştir, yaratıcılığımız bitmiştir, üretemeyiz, ilerleyemeyiz, çakılır kalırız. Birşey yapmak istersiniz, içinizden bile gelmez. Hayat sanki “pause” düğmesine basmıştır. Hadi bakalım…Şimdi ne olacak?
Böyle dönemlerde ne yapmak lazım, kimler neler yazmış diye bir araştıralım bakalım…

Michael Hyatt- International leadership
1. Nihai sonucu unutun! İşin gerçeği nihai sonuç üzerindeki kontrolümün tahminimden daha az olduğudur. Ayrıca sonuca ulaşıncaya kadar birçok değişkenler de değişecektir. Projeler ve anlaşmalar zaman içersinde gelişecektir. Şimdiden göremeyeceğim sorunlar olabilir.
2. İkinci doğru eyleme odaklanın. Sonuç hakkında endişelenmek veriminizi düşüreceği için projenizi ilerletecek diğer eylem hakkında düşünün.
3. Bugün birşey yapın! Anahtar budur. Birşey yapmak hiçbir şey yapmamaktan iyidir.

Ben Lichtenwalner-Modernservantleader.com kurucusu
4. Yapılabilecek doğru hareketlerin listesini yapın!
5. Dua edin.


Eckhart Tolle
Karar veremediğimiz zaman bunun tek sorumlusu zihnimizdir ya da “kafamızın içindeki sestir”. Çoğu insan bu sese sahip olduklarını fark etmezler bile. Ama o yine de konuşur, tükenmek bilmeyen bir içsel diyalog yaratır. Hatta bu sesle bazen kendinizi konuşurken bulursunuz. Bu ses öyle devamlı dırdır eder ki buzdolabınızın sesine ya da aynı odada bulunan bir süre sonra duymadığınız havalandırma sesine benzer.
Zor karar zamanlarında bu ses pek yardımcı değildir. Genellikle eleştirir, sürekli sizi ve yanlış yaptığınız veya yapmadığınız şeyleri eleştirir. Başkalarını da eleştirir. Size dayanamayan birisyle yaşar gibisinizdir. Böyle bir insanla yaşamak istemezdiniz, bu kişiden ayrılırdınız. Ama aklınızdan kurtulamayacağınıza göre çakılıp kaldınız. Sonuç? Cesaretinizi kaybedersiniz. Karalarınızdan çıkabilecek pozitif sonuçları göremezsiniz.
Kafanızdaki ses gerçek sorunlar olmayan sorunlar da yaratmaya başlar. Bunlar henüz olmamış şeylerdir, belki yarın olacaktır, belki gelecek hafta. Gerçekleşmemiş sorunlara kulak vermeye: endişelenmek denir. Kafanızdaki ses bunu yapar. Ya olursa? Der. Sıkıntı yaratır. Böylece hayatın çoşkularını hissetmez olursunuz.
Sonra artık fikir üretemez olursunuz. Bu sefer kafanızdaki ses ilgili ilgisiz herşey hakkında şikayet etmeye başlar. Hava, ekonominin gidişatı, hayatınızın aslında bu şekilde olmaması gerektiği vs vs. Şikayet yük getirmekten başka birşeye yaramaz. Birşeyler yapmaya çalışırken sırtınızda koca bir kaya yükü ile ortalıkta gezmeye benzer ve hiçbir şey yapamayacak hale gelirsiniz.

Şimdi kafanızdaki sesin birden sustuğunu hayal edin…wow bu sessizliğin ne kadar güzel olduğunu fark edersiniz. Doğru karar vermek için ihtiyacınız olan şey tamamiyle budur. Şimdide olmanız gerekir. Şu anda olan şeyler dışında herşeyden özgür olmanız gerekir.
Tabii ki parmaklarınızı şıklattığınız an olacak birşey değildir. Bazı insanlar bunu ekstrem sporlarla ilgilenerek deneyimlerler. Mesele bir dağ tırmandığınızda el ve ayaklarınızı nereye koyacağınızı neyi tutacağınızı düşünürsünüz. Başka hiçbir şey düşünmediğinizi fark edersiniz. Çünkü başka birşey düşündüğünüz taktirde düşme tehlikeniz bulunur.
Başka insanlar doğaya gider. Kuşları dinler, yaprakların rüzgarda hışırtışını dinlerler ve birden şimdide olmanın ne demek olduğunu anlarlar.
Tabii ki illa tehlikeli sporlarla ilgilenmek veya doğaya kaçmanız gerekmez. Bulunduğunuz herhangi bir yerde var olabilir, düşüncelerinizden uzaklaşıp bedeninizin canlılığına odaklanabilirsiniz.
Şimdide bulunduğunuz zaman ana duyu organlarınızdan duyu algınız, görme algınız anında artar. Üretmek zorunda olmadığınız sükuneti hissedersiniz. Ne yapmanız gerektiği düşünceleri altında aslında hep orada var olmuştur. “Burada bir konu var” ve “bu konu hakkında aklım neler diyor” arasındaki farkı görmeye başlarsınız. Mesela “işimi kaybedebilirim” ya da akıl gözü ile “işimi kaybedebilirim, yani evimi kaybedebilirim, kızımı okuldan almam gerekebilir, ailemin evine taşınmam gerekebilir, dolayısı ile hafta bitimine kadar yeni bir iş bulmam lazım- iş olmasa bile ve yeteneklerim bulunmasa bile.”
Tabii ki bu geleceğinizi görmezden gelmeniz ve yarın ne yapmanız gerektiğine dair düşünmemeniz anlamına gelmez. Sadece dikkatinizin şu anda olması anlamına gelir. Belli şeyleri planlamanız gereklidir ama her zaman şimdiki anda kalmanız ve olanın tabiatını görmeniz yeterlidir.
Bunu nasıl yapabiliriz? Öncelikle kafanızdaki sesi tanımakla başlayabilirsiniz. Ne düşündüğünüzü duyduğunuz zaman düşünmeyi kesebilirsiniz. Başka bir deyişle “şu anda ne gibi bir sorunum var?” diye kendinize sorun. Bu sıklıkla sizi uyandıracaktır. Kabul etmeniz gerekir ki: “evet, şimdi bir sorunum yok. Yani şu anda işinizi kaybetmediniz. Belki sonra kaybedeceksiniz ama şu anda işiniz var. Sonra müdahale etmeniz gereken bir konu vardır. Ama bu bir sorun mudur? Eğer “şu anda” bir sorun doğarsa “o zaman” çaresine bakarsınız.
İçinde bulunduğunuz durumun ne olduğunu-kafanızdaki ses dışında- anladığınız zaman çırpınmanıza gerek kalmaz. Durum var olmaya devam eder. Bunu dert etmeye, içmeye, ağlamaya veya başkalarına danışmanıza gerek kalmaz. Buna karşı direnç göstermeyi bırakabilirsiniz çünkü bunu düşünmekten dolayı kendinizi hasta etmek üzeresinizdir.
Böylece günlük normal aktivitelerinizi yapmaya devam edebilirsiniz ve burada sezgi devreye girer. Çünkü sükunete bağlandığınız zaman analitik düşünmeden daha yüksek bir kreatif yetenekle bağlanırsınız. Genellikle doğru karar spontan bir biçimde beliriverir. Bu hemen olmayabilir ama günlük yaşama geri dönüş sırasında gerekli olan alan ve sessizlik sezgilerinizin yüzeye çıkmasını sağlayabilir.
Her zaman herşeyi farklı yapabilirdiniz. Ama önemli olan bunu ne yaptığınız değil, nasıl yaptığınızdır, yaparken ki farkındalığınızdır.

Dr. Judith Rich-Huffingtonpost
1. Sizin hikayeniz nedir? Kendinize mevcut durum ile ilgili neler söylediğinizi fark edin. Bu bir sorun mu yoksa fırsat mı? Tarif ettiğiniz şekil deneyiminizi belirleyecektir. Sorununuz varsa korku ile tepki veriyor olabilirsiniz. Bunu bir fırsat olarak görürseniz yeni olasılıklar doğacak, kapılar açılacaktır. Onlar hep oradaydı, siz almaya hazır değildiniz.
2. Vücudunuzun verdiği tepkileri fark edin! Vucüdünüz size şu anda ne söylüyor? Boğazınızda düğüm var mı? Göğsünüzde sıkışma var mı? Ya nefesiniz? Kesik mi derin mi nefes alıorsunuz? Vücudun kendi bilinci vardır. Ender olarak hata yapar. Onu dinlemeyi ve ona güvenmeyi seçin. Sakin olduğunuzda bile ne yapmanız gerektiğini size söyleyecektir. Sesiz olun ve hiçbir şey yapmayın. Takip edin.
3. Duygularınızı fark edin! Gergin, sinirli, panik veya manik misiniz? Ya da sakin, sessiz, dengeli? Hislerinizi takip edin. Altında yatanlara bakın.
4. Yardım isteyin! Aileniz, dostlarınız, terapistiniz, koçunuz size yardım edebilecek her kimse…
5. Hareket edin! Yürüyün, koşun, dans edin, spora gidin, pilates yapın. Vücudunuz için iyi gelebilecek ne varsa yapın. Endorfin hormonlarını salgılayın, bakış açınız değişecektir.
6. Sürece güvenin:! Bir süreçte olduğunuzu ve olmanız gereken yerde olduğunuza güvenin. Nereden bileceksiniz? Başka yerde olmanız gerekseydi olurdunuz! Durumun içersinde sakinleşmeye izin verin ve tünelin ucundaki ışığı henüz göremeseniz bile ona her gün bir adımla yaklaştığınızı bilin.
7. Şimdi burada olun! Aradığınız cevaplar dışarıda değil, bulunduğunuz yerdedir. İçinize dönün.
8. Açılın! Gözlerinizi, kulaklarınızı, kalbinizi, aklınızı, ruhunuzu ve hayatınızı güzel birşeyin oluşumuna açın, her ne kadar şu anda öyle hissetmeseniz bile.
9. Oturun ve derin bir nefes alın! Sonra bir nefes daha. Aradığınız cevaplar aldığınız nefeslerin içindedir. Sevgi, kabul, cesaret ve huzuru içinize çekin. Korkuyu dışarı verin. Bu konuda medisayon yapıp nefesinizi odaklamanız aklınızı netleştirir ve sizi odaklar.
10. Kendinizden daha büyük bir gayeye hizmet edin! Başkalarına verebileceğiniz güzel şeyler var. Sizin verebileceklerinize ihtiyacı olanları bulun ve verin. Bilin ki aradığınız şey sizi aramaktadır.

Bu yazı Kişisel Gelişim-Self evolution içinde yayınlandı ve , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

2 Responses to Ne yapacağımı bilmediğim zaman ne yapmalıyım?

  1. Sui Mode dedi ki:

    güzel derleme ,keyifle okdum

    Beğen

  2. kristin@evihan.com dedi ki:

    enfes …cok iyi geldi…cok tesekkurler paylasim icin:-)

    Beğen

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.