Yeni dönem ruhani öğretmen ve yazarlardan Eckhart Tolle’den corona virüsü salgınında yaşanan korkulara dair güzel bir açıklama:
Orijinal video BURADAN izlenebilir.
Soru: Borsadaki tüm paramı kaybetmekten, hastalanmaktan, sevdiğim birisini kaybetmekten korkuyorum. Bu korkum ile nasıl başa çıkabilirim?
Eckhart Tolle: Soru “korku” hakkında, korku ile baş edebilmek üzerine. Sadece virüsten değil, virüsün etkilerinden, olasılıklardan…Çok ilginçtir ki sadece iş dünyası (business) değil, aşırı yoğunluk (busyness) ta kapanışa zorlanmaktadır. Dünyanın meşguliyetine aniden zorunlu bir durdurma gelmiştir. Uçaklar uçmuyor, şehirler boş. Dünya kendini kaybetmiş iş içinde akıp gidiyordu. Sonra birden birisi “bir süre bunu bir kapatıverelim” dedi. Zorunlu durgunluk geldi ki aslında milyonlarca insanın bunu deneyimlemeye ihtiyacı vardı. İçsel durgunluğu da tecrübe edecekler. Kendi korkularının ve korku dolu düşüncelerinin ötesine gidebilirlerse birçok insan için bir uyanışın gerçekleşme ihtimali var. Peki korku dolu düşüncelerinin ötesine nasıl geçilir? Bu bir farkındalık ister. Ancak şimdi buradaysanız (veya izliyorsanız) muhtemelen bu farkındalığa sahipsiniz. Zihninizde neler olduğunun farkındalığından bahsediyorum. Zihninizde neler olduğunu fark etmek ancak olanlar ile bütünleşmemek,onu kimliğiniz yapmamak. Arka planda zihninizde olanları fark etmektesiniz. Çok farklıdır. Farklı boyutta bir farkındalıktır. Zihninizden geçen tüm düşüncelerin farkına varırsınız, bunları şimdi dile getirebilirsiniz, ancak bu sizin kendi kendinize yaşadığınız bir farkındalıktır. Zihninizde olanların size yardımcı olmadığını görebilirsiniz. Sizi korkutmaktadır. Mutsuz etmektedir.
“Borsadaki tüm paramı kaybetmekten, hastalanmaktan, sevdiğim birisini kaybetmekten korkuyorum” dediniz.
Zihniniz der ki; Tüm bu korkularım şu anda olmadı, ancak olabilir. Bari şimdiden bunları düşüneyim ki gerçekleştikleri zaman durumla yüzleşebileyim. Halbuki farkındalığınızın ve varlığınızın gücü ile para kaybı, hastalık hatta bir sevdiğinizin kaybı ile dahi yüzleşebilirsiniz. Ancak hayalinizde var olan durumlar ile yüzleşemez ve onları aşamazsınız. Daha gerçekleşmediler ve kesinlikle hiçbir şey yapamazsınız! Onları ne kadar sık düşünürseniz o kadar büyürler, yarattığınız illüzyon size acı verir. Birazcık bir farkındalığa sahipseniz bu düşüncelerinizi fark ederek kendinize neler yaptığınızı gözlemleyebilirsiniz. Elbette bunu kendinize gönüllü olarak yapmazsınız, ancak şunu fark edin ki farkındalığınız olmadığı zaman zihninizdeki tüm düşünceler o anda başınıza gelmektedir. Düşüncenin enerji alanı içinizde yaşamaktadır, onun tarafından işgal altındasınız. Korku dolu düşünmek sizin yaptığınız bir şey değildir, size olan bir şeydir.
Bazı kişiler “bunu kendime neden yapıyorum?” sorusunu sormaktadır, bu iyi bir ileriye doğru adımdır, “tüm bunları düşünerek kendime neden acı veriyorum?” dersiniz. Sonra fark edersiniz ki bunlar zihninizde dolaşan, sizi mutsuz eden ve hiçbir amacı olmayan düşünce şekilleridir. Olabilecek veya olacak şeyleri düşünerek ve başkalarına aktararak kendime veya başkalarına yardımcı olamam. Zihninizde olan biteni fark ettiğiniz taktirde özgürlüğe ilk adımı atarsınız. Bundan önce özgür iradeniz yoktu, koşullanmış bir zihinle farkındalığınız olmadan özgür iradeye sahip olamazsınız.
Peki ne yapmalısınız? Size olanın faydalı bir şeye hizmet etmediğini fark ettiniz. Bu önemli bir farkındalıktır, çünkü daha önce bilinçsiz zihninizde şöyle bir varsayım vardı: Eğer ciddi bir şekilde endişe etmezsem hayatımı kontrol edemem. Hayatınızdaki sorunları düşünmeye devam ederek onları kontrol altında tuttuğunuzu zannedersiniz. Endişe duymazsanız hayatınız dağılır: bilinçaltındaki varsayımınız. Tabii bu bir kuruntudur. Endişe duygusu, korku dolu düşünceler sona ermek istemezler. Bunların bir momentumu vardır, bunu bilmeniz gerekir ve onlarla savaşamazsınız. Savaşırsanız güçlendirirsiniz, enerji verirsiniz. İradenizle ancak kısa bir süre bu düşünceleri durdurabilirsiniz. Sadece amaçsız ve zararlı tabiatını fark ederseniz durur. Birçok mutsuzluğun zihninizdeki bu düşünce şeklinden kaynaklandığını görebilirsiniz.
Seçim şansınız var, ya korku dolu düşünceler içinde akarsınız ya da dikkatimi bu düşüncelerden uzaklaşmayı ve onları söze dökmeyi seçiyorum dersiniz. Ancak bu korku dolu düşünceler sizin tüm dikkatinizi ve farkındalığınızı çekmek isterler. Çok kolaydır. Dikkatinizi başka bir şeye veriniz.
Tavsiyem şudur: İçinize odaklanın, içinizi hissedin. Düşünmek yerine dikkatinizi avuç içlerindeki enerji alanına veriniz. Ellerinizin içindeki canlılığı hissedin. An içinde kalın. Enerjiyi hissediyorsunuz değil mi? (ben bu çeviriyi yazarken bile hissediyorum doğrusu) Kendinize şunu sorun, sağ veya sol eliniz yerinde mi? Gözlerinizi kapayın, ellerinizi kıpırdatmayın, orada olduğunu biliyorsunuz, hissediyorsunuz, elinizin içindeki enerjiyi hissediyorsunuz değil mi? Bu hisler sizi düşünceden uzaklaştırır. Eliniz daha da canlı hissedilir. 2 elinizi birden hissedersiniz. Sonra tüm vücudunuzu hissedersiniz. Enerji alanınızı. Nefesinizi…Nefesin vücudunuza giriş çıkışını…Yaşam enerjisi harikadır. Pekiiiiii zihin aktivitenize ne oldu? Durdu değil mi? Çünkü hem içinize ve enerjilere odaklanıp hem düşünemezsiniz.
Teşekkürler Eckhart Tolle.
http://www.EckhartTolleNow.com
https://www.facebook.com/Eckharttolle
http://www.instagram.com/eckharttolle
https://twitter.com/EckhartTolle
http://pinterest.com/eckharttolle
Eckhart Tolle Kitapları BURADAN temin edilebilir: