Almanya’da yaşayan, Avrupalı fütürist, yazar ve konuşmacı Gerd Leonhard, Aralık 2020’den geriye bakarak 2020’yi müthiş heyecan veren öngörüleri ile değerlendiriyor:
Corona virüsü salgını tüm paradoksları öne çıkardı. Hem hiper-global hem de aynı zamanda hiper lokal. Abstrakt ve sadece 1 hatalı dokunuş uzakta…Teknolojik bağlantı ile etkin, fiziksel yakınlık ve sosyal samimiyet ile yaygın. İçimizdeki en iyi ve en kötüyü çıkarıyor. Virüsün bizi nasıl insanlıktan çıkardığına dair örnekler varken aynı zamanda insanlığımız ile nasıl bir cevap verdiğimize dair de sayısız örnekler var. Bu bizim testimiz.
Kriz çabuk sona ermedi. Hiçbir zaman normale dönemedik. “Her zamanki iş” diye bir şey kalmadı.
2020’de net bir şekilde Covid-19’un ekonomik, sosyal, politik, çevresel ve bilimsel alanlarda dev global bir gerilemeye sebep olduğu görülebilir. Bu krizin etkisini büyük buhran ve II.Dünya savaşı ile karşılaştırabiliriz. Global bir gerileme tam gaz faaliyette ve 2021 senesinde daha da derinleşeceğe benziyor.
Global gayrı safi milli hasıla 2020 senesi için inanılmaz düşük değerlerde idi, Amerika en kötü halindeyken, Çin yarışta öne geçerek yeni dünya düzeninde kendine yeni bir pozisyon yarattı. 2020 global karbondioksit salınımın en düşük seyrettiği yıl olarak endüstri tarihinde yerini aldı.
Ne pahasına olursa olsun büyümek ve tek bir ülkeyi tekrar büyük yapmak gibi endüstri devri paradigmasına son noktayı koydu.
Geleneksel ekonomi mantığımızı ve politik varsayımlarımızı baştan değerlendirmeye zorlandık. Kapitalizmin kurallarını yeniden yazmak üzere vites büyütüyoruz. Al Gore’un 2012 senesinde “sürdürülebilir kapitalizm” dediği konu tekrar gündeme girdi ve ayrıca insan, evren, amaç ve bereket konuları da öyle.
Bu krizin sonunda farkındalığımızda global bir değişim yaşıyoruz.
1. Bu insanlığın bir testi oldu. İçimizdeki en iyiyi ve en kötüyü çıkardı.
2. 2020’de global dünyada bilimsel ileri işbirliği yeni “normal” oldu ve bu BÜYÜK bir kazanç!
3. Avrupalılar gerçekten işbirliğinin ne demek olduğunu öğrendiler.
4. 2020’de yalnızlık, izolasyon ve umutsuzluğun ölümcül olduğu kanıtlandı. Cehennem “başka insanların olmadığı yer” olarak tanımlandı.
5. Aşırı kapitalist ülkeler kaosa sürüklendi. Şimdi bu tecrübeden ders almamız lazım.
6. Geleceğe hazırlanmamış liderler devrildiler. Populizm hızla zayıfladı.Kadın liderler 2019 yılından beri yükselişte.
Alexandria Ocasio-Cortez, Christiana Figuer, Jacinda Ardern, Margrethe Vestager ve Sanna Marin gibi…
7. Global bir güven krizi yaşamaktayız. 2020’de insanlar hala hırgür içindeyken virüs ikiye katladı. Gözetlenmek yeni “varsayılan” oldu.
Bu konuda Yuval Noah Harari’nin yaptığı konuşmaları dinlemek ve okumak lazım.
8. Bu kriz petrolün sonunu hızlandırdı. Fosil yakıt endüstrisinin dağılmasından kaçış yok. Modern tarihte ilk defa daha az petrol tüketince neler olduğunu gördük.
9. 2020’de nasıl, ne zaman ve nereye seyahat edeceğimize dair görüşlerimiz tamamen değişti.
Tüm markalar, organizasyonlar, hükümetler, okullar dijital toplantı ve konferans sistemine geçiş yapmak zorunda kaldı. Zoom, gotomeeting, crowdcast dönemi başladı. Yenileri de yolda…
Hava yolları şirketleri büyük sıkıntıya girdi, ancak hızla AR-GE departmanlarında çalışmalara başlayarak karbon-nötr uçaklar geliştirmeye başladılar. Ne de olsa yakında uçuşlar başlamak zorunda…
Uçamayan veya uçmak istemeyenler için ise gelecekte sanal uçuşlar ve holografik ışınlanma gelecek. Yakında 2 milyon dolarlık bir holografik stüdyoya girerek dünyayın 3 farklı noktasında aynı günde konferans verebileceğim.
10. Kendine yeten tarım ekonomisi tekrar başlarken, yiyecek endüstrisi tekrar inceleme altına alındı.
11. Çalışma hayatımız bir daha asla aynı olmayacak. UZAKTAN herşey burada!
Önüzmüdeki 5 sene içinde 7 milyar insanın yüksek hızda internete bağlanacağını öngörmekteyim.
Kişisel ve sosyal iletişimin ne kadar önemli olduğu tekrar görülecek. Hiçbir şey yüzyüze görüşmenin yerine geçmeyecek.
12. 2020’de bilgi, iletişim ve teknoloji şirketleri, dijital platformlar, dijital medya ve e-ticaret şirketleri daha da güçlendi. Düzenleme getirmek şart oldu.
Teknoloji gerçekten yeni bir din ve bağlantıda kalmak ise bağımlılık oldu. 2019’da rafa kaldırılan “dijital etik” konusu en az iklim değişikliği kadar önemli bir konu haline geldi. 2021’de teknoloji alanındaki düzenlemeler yine ilk sıraya yerleşti. Tüm teknolojik gelişmeler ışığında insanların fayda sağlaması ve insanlaşma çalışmalarına önem verilecek. İnsanlık teknolojinin önüne geçecek.
Türkçeye çevrilmiş kitapları: