Karantina günlerindeki keyifli faaliyetlerden bir tanesi de 2 sene önce kullanmaya başladığım Storytel aplikasyonumu tekrar aktive edip sesli kitap dinlemek oldu.
Çokça methini duyduğum, aldığım ve okunacaklar sırasına koyduğum kitabı dinlemeye karar verdim. Oyuncu Mert Fırat’ın harika seslendirmesi ile kitap sizi alıp götürüyor. Beni en çok etkileyen şey betimlemeler oldu, hele ki duygu betimlemeleri o kadar güzel o kadar gerçekti ki çoğu zaman içim daraldı, boğazım düğümlendi, sinirlendim, kendimi her 2 baş karakter ile bağdaştırdım. Betimlenen ortamları uzaktan izledim, sanki film izler gibi kitabı dinledim. Hep içimden geçen cümle “Sabahattin Ali bu aşkı ve iç dünyalarda yaşanan karmaşayı bu kadar güzel anlatabilmek için böyle bir şeyi yaşamış olması lazım, bunu yaşamadan bu kadar detaylı duygu anlatımı mümkün değil” oldu.
Kitap bittikten sonra boğazında bir düğüm, içimde acıklı bir his ile kaldım. Neden diye kendime sordum. Ne de olsa her şey bize bir aynalık yapar. Sonra da düşündüm, o kadar çok insan içinde bulunduğu koşulları kabul edip aşmayarak, o atılması gereken adımı atmaktan korkarak, riske girmeyip alıştığı sıkıcı ve mutsuz halini yaşamayı seçerek hayatın kendisine sunduğu güzel duyguları bile bile kaçırmayı göze alarak acı çekmeyi tercih ediyor ki…Ne saçma aslında…Ne kadar gereksiz…Ama çok yaşanıyor…
Kitap dinlemekten hoşlanmıyorum diyenlerdenseniz kitabı BURADAN online sipariş edebilirsiniz.