Aile dizimi sisteminin yaratıcısı psikoterapist Bert Hellinger’in madde bağımlılığı üzerine yaptığı bir konuşmanın çevirisini paylaşmak isterim:
Bağımlılık hakkında birşey söylemek isterim. Uyuşturucu bağımlılığı, alkol bağımlılığı ve belki biraz daha spesifik olarak vodka hakkında. Vodka eksik olan bir şeyin yerini tutar. Uyuşturucu bağımlılığı eksik olan bir şeyin yerini tutar.
Eksik olan nedir? Babadır. Baba eksiktir. Baba nasıl kaybolur? Küçümsendiği zaman kaybolur. Kendini geri çeker. Peki onu kim geri getirebilir? Onu geri getirme gücüne kim sahiptir? Bir kadının sevgisi. Ancak herhangi bir sevgi değil, saygın bir sevgi. Bazı kadınlar çocuklarının babasının ilgisiz olduğuna dair şikayet ederler, genellikle ilgilenmek için isteklidirler, saygı gördükleri sürece. Çözümün anahtarı kadınlarda yatar. Saygı göstermeye hazırlıklı olmalıdırlar.
Takip ettiğim alkolikler annenin babayı hor gördüğü ailelerden gelmektedirler. Ve babanın annesinin kendi kocasını küçümsediği ailelerdir. Erkekleri kabul etmeyen kadınlar. Toplulumuzda çokça alkolik görülmektedir.
Mesela Rusya’da, erkeklerin çoğu kadınlar tarafından küçümsenmektedir. Bazı ilkel toplumlarda, Kanada ve Amerika’da yaşayan kızılderili ve eskimolarda alkolizm çokça görülmektedir. Bunun sebebi erkeklerin kendilerini erkek olarak ispatlayamadıklarından ileri gelmektedir. Bu toplumlar eskiden erkeklerin avcı oldukları toplumlar idi ve bugün yeni durumlarına geçememişlerdir.
Modern toplumlarda erkeklerin kendini ispatlayabildiği tek alan iştir. Avcı iken çalışan olmaya geçmişlerdir. Ancak bazı kadınlar erkeklerin işini taktir etmez. Bazı durumlarda anneler oğullarını babalarından uzak tutmak isterler. Bu durumlarda alkolizm ve uyuşturucu baş gösterir. Ancak bazı kadınlar da bu bağımlılara yardım etmek isterler, bu sırada bağımlılara yardım ederken kendi babalarını küçümserler ve tabii ki başarısız olurlar.