MELİSA ÖNEL (www.melisaonel.com)
Yağmurlu bir İstanbul günü büyük bir heyecanla çok değerli bir sanatçı olduğunu düşündüğüm önce fotoğrafçı şimdi ise tescilli yönetmen olan arkadaşım Melisa’nın daveti ile Antalya film festivalinde "en iyi ilk belgesel" ödülünü almış filmi "Me and Nuri Bala" filminin Pera Müzesinde yapılan gösterimine gittim (www.meandnuribala.com) Filmin aşamalarını son 1 senedir ablası Aylin’den sık sık dinledim. Bu projesini ilk duyduğumda konusu çok ilgimi çekti ve Melisa’nın kendi yorumu ve bakış açısı ile sıradışı bir çalışma olacağını biliyor hatta bir ileri adım giderek bu kız şimdi ödül de alır diye düşünüyordum. Haksız da çıkmadım 🙂 Yakın çevresi,dostları, ailesi ve Esmeray’ın da bulunduğu gösterim 14:00te başladı. Filmi tarafsız izlemeye ve değerlendirmeye gayret ettim. Film değil aslında, belgesel ama film gibi, ama gerçek hikaye.
Filmin girişinden itibaren çok duygulanarak izledim. İlk daha film ismi çıkarken önce Me,Nuri Bala şeklinde ekranda yazı çıkıyor sonra Me ayrılarak araya "and" yazısı girerek Me and Nuri Bala haline geliyor. Burada aslında tek kişinin toplum baskısı altında 2 kişi olarak algılanması, bir de tabii aile kaynaklı kabulleniş/kabullenmeyiş mesajını aldım. Esmeray’a annesi Nuri Bala diye hitap edermiş…
Basında da adını duyduğumuz Esmeray’ın Kars’ta başlayıp İstanbul’da biten hayat hikayesi Melisa’nın Esmeray’ın günlük hayatı içine sızması ve kamerasını alarak onu her yerde takip etmesi ile çekilmiş. Esmeray’dan da çok etkilendim. Kürt, travesti ve feminist. Nasıl ama! Offff dedirten bir durum. Bu 3 konu da Türkiye’nin sorunlarından, konuşulması yasaklı konularından bazıları. Üçü bir arada bir kadın…Başından İstanbul’da çok zor,ruhu yıpratan tecrübeler geçmiş olmasına rağmen demir gibi ayakta kalmasını becermiş, hakikaten yılmamış, durumunu kabullenmiş ve gerçekten de sıkı bir mücadele vermiş bir savaşçı gördüm. Esmeray mecburi olarak girdiği sex işçiliğini uzun yıllar önce bırakmış, midye satarak ve kendi hayatından esinlenerek "Cadının Bohçası" isimli stand-up gösterilerini yaparak geçimini sağlamaya başlamış. Basından okuduğum kadarı ile İstanbul haricinde Van ve Diyarbakır’da da gösterileri olmuş ve çok ta beğenilmiş. Nasıl beğenilmesin ki? O kadar büyük bir toplumsal yaraya parmak basıyor ki…Eminim kendisi ile aynı durumda olan binlerce travesti vardır ve Esmeray da onlar için bir umut, bir destek, bir esin kaynağıdır.
Esmeray’la tanıştıktan sonra travesti diye anılması çok ters geldi. Sesinin daha erkeksi olması dışında hiçbir yanı ile farklı bir görüntüsü yok, gayet te sıcakkanlı ve sempatik bir kadın. Tanıdığım birçok kadından ve erkekten de daha cesur ve mücadeleci. Cinsel kimlik ile yargılanmak ve ayrımcılığa maruz kalmak ne kadar zor olsa gerek…Şimdi hala mahkemesi süren bir dayak konusu var ki sebebini duyunca üzüldüm…Umuyorum ki kendisini cinsel kimliği ve kökeni ile değil de insan olarak değerlendirirler, her insana verilen aynı haklar verilir ve ona göre adalet yerini bulur.
Neden insanlar kendi öfkelerini başkalarından yersiz yere çıkarır? Neden 3.cinse karşı hem büyük bir ilgi hem de aynı oranda bir nefret duyulur? Bu kişilerin cinsel kimlikleri hormonlarla ilgili bir konudur ve yapabilecekleri hiçbir şey yoktur. Bunu neden kabullenmeyiz ki? Barış-kardeşlik-sevgi diye herkes nutuklar atar ama hoşumuza gitmeyen bir konu olunca transeksüellik gibi birden her türlü şiddet ve adaletsizlik uygulanır…Neden? 3.cins tarihin her döneminde olmuş ve olmaya da devam edecektir. Bu konuları örtbas edip görmezlikten gelmekten ziyade onlara da her insan gibi aynı yaşam hakkı verilmelidir.
Melisa bu belgeseli ile bu konuya çok antipolitik bir dilde,son derece tarafsız ve içten çekmiş. Esmeray’a Ufo gibi bakmıyor sıradan bir insan olarak görmeye başlıyorsunuz. Bunu becermek te çok önemli. Zaten böyle olması da gerekmez mi? Melisa bu çalışması ile bence beklemediği çok kapı açacak, bazı yaşamları bilmeden değiştirecek ve umut kaynağı olacak. Ne güzel… Çok çok gurur duydum.
Filmin gösterimleri devam edecek. Filmin web sitesinde gösterim yerleri güncelleniyor. Mutlaka izlenmesi gereken güzel bir çalışma.