27 Nisan 2024 tarihinde Sophie Hellinger, İstanbul Healing Academy’nin konuğu oldu. Online gerçekleştirilen etkinlikte aile dizimi hakkında ve aile dizilimine katılmak isteyenlerin nelere dikkat etmeleri ve kimlerden bu desteği alabilecekleri konusunda bilgi verildi. Tekrarının ara ara yapılması dileği ile bu konuda soruları olanlara ve bilinçli hareket etmek isteyenlere ufacık bir rehber olması amacı ile yazıya döküp paylaşıyorum:
Sophie Hellinger kimdir?
2018’den beri Sophie Hellinger, Orjinal Hellinger Aile Dizimi’nin tek ve önde gelen temsilcisi olmuştur. Binlerce katılımcı dünya çapında seminerlerine ve kongrelerine katılmıştır. Aile Diziminin ruhsal gelişiminin motoru olarak, sayısız insanın daha mutlu, daha sağlıklı ve daha başarılı bir yaşama kavuşmasına yardımcı olmuştur.
Yirmi yıldan fazla bir süre önce Sophie Hellinger, Bert Hellinger ve onun Aile Dizimi’ni tanışmadan önce, Ayurveda ve Geleneksel Çin Tıbbı (GÇT) alanlarında yoğun bir eğitim almıştı. Yıllarca yurtdışında bu alternatif iyileştirme yöntemleri için bir sağlık merkezi ve bir otel ile bağlantılı bir seminer evini yönetmiştir. Ayrıca, Sophie Hellinger çeşitli meditasyon türleri ve alternatif iyileştirme yöntemlerinde eğitim almıştır. Daha önce, gayrimenkul ve emlak geliştirme işinde başarılı bir girişimciydi.
Yıllarca Sophie Hellinger, insanların zihinsel ve fiziksel sağlığını ve gelişimini iyileştirmenin ve onları mutlu ve tatmin edici bir yaşama, bir ruhsal varlık olarak yönlendirmenin yollarını araştırdı. Sophie Hellinger, Bert Hellinger tarafından Aile Dizimi’ni keşfetene kadar arayışının hedefine ulaşmamıştı. 1999’da Bert Hellinger’ın izniyle, hala aile sistemi kolaylaştırıcısı olarak özel eğitimini, Cosmic Power® dahil olmak üzere sunduğu HellingerSchule®’yi kurdu.
2002’de Bert Hellinger ile evliliğinden sonra, Sophie Hellinger ve Bert Hellinger, Aile Dizimini Orjinal Hellinger Aile Dizimine daha da geliştirdiler, ki bu günümüzde dünya çapında sadece HellingerSchule® tarafından öğretilen, gösterilen ve sunulan bir yöntemdir. O zamandan beri Sophie Hellinger, Bert Hellinger’ın tüm seminerlerinde ve performanslarında eşit bir ortak olarak aktif ve hazır bulunmuştur.
Sophie Hellinger ayrıca dünya çapında öğretilen ve uygulanan Cosmic Power® enerji yöntemini geliştirmiştir. Onun ve Bert Hellinger’ın görüşüne göre, bu algılama ve nefes alma tekniği, özel bir algılama tekniği gerektiren Orjinal Hellinger® Aile Diziminin temelini oluşturur.
Ayrıca, Sophie Hellinger bir kitap yazarı olarak da adını duyurdu. Eserleri birkaç dile çevrilmiş ve Güney Amerika ve Çin gibi yerlerde de bulunmaktadır.
2018’de Bert Hellinger kamu yaşamından emekli oldu ve tüm çalışmalarını eşine, Sophie Hellinger’a devretti.
Yıldan yıla artan bir şekilde artan bir talep nedeniyle, Hellinger Aile Dizgici olmak için kaynağa yönelik bir eğitim isteyenler için Sophie Hellinger, Hellinger®schule‘yi kurdu. Bu okulda, öğrencilere Bert Hellinger tarafından keşfedilen temel yaşam yasaları, “Sevgi Emirleri” ve günümüzün Orjinal Hellinger® Aile Dizimi öğretilir. Program, gerekli tüm yaşam durumları için seminerler, konuşmalar, dersler ve dizimlerle deneysel olarak öğretilmektedir. Uygulama ve denetim seminerleri teklifi tamamlar.
**************************************************************************************
SH: Aile dizimi eğitimlerinin 16.modülü kaynakta öğrenmek. Bu konu için X şemasını uygularım, her zaman şöyle bir şema uygulanır demek mümkün değil.
Çünkü sen de ben de biliyoruz ki dünyada kimsenin göz bebekleri, parmak işaretleri aynı değil. Her insan biriciktir. Her insan belli bir systemin belli bir formda birleştiği belli bir parçasıdır. Diyabete karşı bir ilaç olsaydı o zaman sisteme karşı gelmiş olurduk ve böyle bir bakış açısı Bert Hellinger’in aile dizimi sistemi ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Biliyorum ki bazı dizimciler bu yönde çalışmaktalar ancak başta bir rahatlama getirse de 2-3 sene içinde durum ağırlaşmaktadır. Sağlık benim her zaman tutkumdu ve bu sebeple Bert Hellinger benimle birlikte daha derinlere inmiş ve hastalıkların neyi ifade ettiğini sorgulamıştır. 30 sene önce, Avusturya Linz’te onkoloji kliniğinde doktorlar ve kanser hastaları vardı. Nihai sor şudur: Hasta çözüm için hazır mıdır değil midir?
Bert Hellinger ruhun bir hastalığa özlem duyduğunu görmüş, Acı çekmek çözüme ulaşmaktan çok daha kolaydır cümlesini sarf etmiştir. Peki neden? 27 senedir bu çalışmaların içindeyiz, systemin nasıl inşa edildiğini ve sürecin nasıl geliştiğini biliyoruz. Hastanın öncelikle bir görüşmeye ihtiyacı vardır. Tüm dünyada 1 tek tesadüfün bile olmadığına inanırım, hastalık ta bir tesadüf değildir. Eğer birisi kolit olduysa, akciğer enfeksiyonu geçiriyorsa veya mide kanseri olduysa sebebi “her zaman” kendi ruhunda yatar. Hasta bir insanın kör bir aşk içinde yaşadığını ve hayatının çoğunda agresif, kızgın ve korku dolu olduğunu söyleyebilirim. Diyat hastalığında sadece karaciğer değil tüm beden etkilenmiştir, tüm organlar.
İlk sorum şudur? Nasıl yaşıyorsun? Yani bedenin sana “evet, bu şekilde bana çok iyi geliyor mu diyor? Bilimin de araştırma sonuçlarına göre diyabet olanın neredeyse hiç et yememesi, çok hareket edip, çok sebze yemesi doğrudur. Bu durumda değerlerin çok çabuk düzeldiği görülebilir. Ancak kim et yemeden, sadece sebze yiyerek ve bol hareket ederek yaşıyor ki? Ancak özünde diyebiliriz ki diyabet hastalığı her zaman sevgi ile ilgilidir. Hayatın tatlı yönleri eksiktir. Bunu teyit edebilir misin?
Dinleyici: Evet edebilirim.
SH: Diyabet olan kimse çip takarak, değerlerini takip ederek iyileşme göstermemiştir. İkinci sorum, diyabet hastalığı ne zaman ortaya çıkmıştır? Yaşlılık şekeri çoğu kişide vardır. Bazen yaşlı insanların hayatında da hayatın tatlı yönleri eksiktir. Hastalıkların bizleri nerelere yönlendirdikleri gerçekten inanılmaz. Bugün yaptığımız çalışmamızda ortaya çıkan durumda da hastalığımla ilgisi aklıma asla gelmeyebilirdi. Doktorun bize sorusu hep “eksik olan nedir?” olur. Bilseydik zaten yapardık. Ruhun bağırmaktadır: eksik olan nedir? Kendine bunu hiç sordun mu? Ruhumun neye ihtiyacı var diye sordun mu?
Tüm dünyada ben ve benim bedenimden başka yakınlıkta bir ilişki yoktur. Ben ve benim bedenim isimli çalışma modülümüz mevcut. Diğer tüm ilişkiler sonra gelir. Ben ve bedenim en derin en yakın ilişkidir, ötesi yoktur. Bir yerde ağrım olunca dikkatimi oraya veriyor muyum?
Biraz önce yaptığımız çalışmada bir katılımcının rahim ağzında kanserojen bir durum olduğunu görmüştük. Bunun arkasında yapay döllenmenin, eşini reddetmenin olduğunu ve bunların rolünü kimse öngöremezdi. Bu fikre kimse gelemezdi, yoksa zaten bu hastalık oluşmazdı. Hiçbir kadın rahimağzı kanseri olmak istemez. HPV (human papilloma virus) teşhisi konması yardımcı olmuyor, “kanserin yayılmaması için müdahale etmem lazım” demek, bu konu bu kadar kolay değil, nitekim beden çok kolay hastalanmadığı gibi çok kolay da iyileşmez. Bedendeki hastalık 10 ila 20 yıl öncesinde hazırlanmaya başlıyor, yavaş yavaş bedende ilerler ve her zaman duygularla ilişkisi vardır. Ve her zaman şimdiki veya diğer sistemle ilgilidir, her zaman.
Katılımcı sorusu 1: Almanya Köln’den katılıyorum. 5 senedir aile dizimlerine katılıyorum. Tanıdığım bir kişi antidepresan kullanmakta ve bağımlı. En son bir aile dizimine katıldı ve bağımlılığı üzerinde çalıştı. O gün birşey anladı mı bilmiyorum ama çalışmadan sonra , sanırım 2-3 hafta sonra yine antidepresan kullanmaya başladı, düzenli olarak kullanmaya devam ediyor. Biraz tembel bir yapısı var ama bir hareketlenme görüyorum. Aile dizimi yapmakla antidepresan kullanmanın veya bağımlılığın nasıl bir ilgisi var acaba? Siz nasıl görüyorsunuz bunu? İşliyor mu? Aile dizimini yapınca %100 bilinçli mi olamk lazım?
SH: Bilmiyorum. Temelde diyebilirim ki ruh kendi dilini kullanır, ruhun evrensel bir dili vardır. Türkiye’de mi Almanya’da mı yaşıyor? Ailesi nerede yalşıyor?
K1: Hepsi Türkiyede yaşıyor.
SH: Ailede bağımlı olan tek kişi mi?
K1: Hayır, kardeşi de bağımlı ama control altında, bir de kuzeni bağımlı ama o da control altında. Kuzeni daha yeni rehabilitasyondan çıktı.
SH: Uyuşturucunun genelde baba ile ilgisi vardır. Orada bir sorun vardır. Daha fazla birşey söyleyemem. Bunu teyit edebilir misin?
K1: Radikal bir aile yapıları var. Bunu hiç düşünmemiştim. Teşekkürler.
Katılımcı sorusu 2: Aile dilimi 1 sorunla ilgili tek bir kez yapılıyor şeklinde bir algı var, doğru mudur? İnsanın aynı sorunu birden fazla kez çalışma yapılabilir mi?
SH: Tüm aile bir ağaç gibi hareket eder, kökleri, gövdesi ve dalları bulunur. Ağacın diyelim bir dalında bir sorun var, hasta, yaprakları kahveleşiyor, tek bir dalda diyelim…Sonra bu hasta olan yaprakları ve dalları marketten aldıkları bir ilaç ile ilaçlıyoruz. Bunun sorunu olan bir insan ve bu kişi yapılan dizilim olarak karşılaştırabiliriz. Bu sene içinde b,ir başkasında aynı sorun meydana gelebilir veya gelmeyebilir, o zaman yine ilaçlama yapılır. O zaman yine dizilim yapılır. Sonra sonbahar gelir yapraklar düşer, gelecek sene ilkbaharda yapraklar yine çıkar, bir başka dalda önceki sene gibi aynı hastalık gelir. Bir diğer dalda da çıkabilir. Kaça det ise o kadar dizime denk gelir. Gelecek sene tekrar…Bahçıvan kazandı, ağaç kazandı, ağaç sahibi sorun çözüldü zanneder. Kökleri nasıl sağlığa kavuşturacağımı bilmezsem ağaç sürekli artarak hastalanır, dışarıdan iyileştiği görülse de. Aile diziliminde sistemde köklerde doğru gitmeyen şeyi tespit edersem, system iyileşir. Sorun tekrarlanmaz. Ancak bugün aile dizilimi iyi bir ticaret haline gelmiş vet ek seferlik açılım ilgi çekiciliğini kaybetmiştir. Türkiye bu çalışmaları yapanların bunu nereden öğrendiklerini bilmiyorum, bizim seminerlerimizde maksimum 3 Türk vardı, o zamanlar bile oldukça yaşlılardı. Belki hayatta değiller bile. Bert’in şöyle güzel bir karşılaştırması var: Diyelim ünlü Ressam Renoir’in bir eseri açık arttırmada 200 milyona satılıyor. Ama kopyasını 1€’ya satin alabilirsin. Yani kimin, kimi, nerede kopyaladığını bilemiyorum. Kopyalar değersizdir. Dünyada 10 farklı üniversitede yapılan bir araştırmada meşhur bir şairin original şirrinden bir paragraph alındı ve öğrencilere okundu. Sonra aynı paragraph çok hafif değiştirilerek öğrencilere tekrar okundu. Yani original şiir ve değiştirilmiş yeni bir original şiir yaratılarak okundu. Sonra öğrenciler sınava alındı. %80 Orijinal metni hatırladı ve içeriğini aktarabildi. Hatta 1 yıl sonra bile hatırladılar. Değiştirelen metinden %5’i kadarı bile hatırlayamadı.
Bu alanda original olan Bert Hellinger, bunun kurucusudur. Ancak dünyada 1000lerce dizim yapan var, bizim kendi çatımız latında birkaç bin aile dizilimcisini eğittik. Soru orijinali mi istiyorsun yoksa bir kopyayı mı istiyorsun? Bu sebeple eğitimi farklı derecelerde pahalıdır.
Aile dizimi öğrenmek için farklı farklı eğitimler var, başkalarına göre daha pahalı olabiliriz ama orijinali mi istiyorsun yoksa kopya olanı mı?
İyi birşeyin bedeli vardır. Ancak müşteri iyi veya kötü dizilimin farkını genelde anlayamaz. Bu sebeple her müşteri ilk dizilimi yaptığı kişide en iyisi olduğu düşüncesi ile kalmaktadır. Sorunun tek seferde çözülmüşse iyi bir dizilimcidir, çözülmediyse kötü bir dizilimcidir. Bir kopyacıda kendini bulmuş olabilirsin.
Bir dizilimimn etkisini görmek için yeterli kaliteli bir zamana ve kişisel içsel bir uyarlanmaya ihtiyacı vardır. Bu olmazsa hiçbir dizilim etki etmez. Sakın ha sürekli açılımlara katılmayın, yoksa kendi sisteminizi öyle bir bağlarsınız ki bir daha açamazsınız.
K3: Insan kendi kendisine dizilim açabilir mi? veya objelerle çalışırken …Bu durumda kör noktayı görebilir mi?
SH: Öncelikle objeler konuşmaz, yani bu alanda eğitimi almış ve terapide uzun yıllar çalışmış birisi olması lazım ki yorum yapabilsin. Kendisi için çözüm bulamamış bir kişi danışanı için çözüm bulamaz. Açılım yapanların eğitim almış olması şarttır. Eğitim almamış olanlar …Doktor gibi, eğitim almamış doctor olmaz, ayrıca doctor sürekli eğitimlere devam eder. Diyebilirim ki yaşlı ve deneyimli bir doktora üniversiteden yeni bir doktora göre daha çok güvenim var. Ama tabii herkes bir yerde yola başlamıştır. Burada soru: Bunu bir misyon mu edineceğim yoksa işimi bırakıp bunu bir ticaret haline mi getireceğim.
Bert Hellinger’in Cosmic Power eğitimine başladık, algımızın müthiş bir şekilde keskinleşmesine hizmet eden bir yaklaşımla çalışıyoruz. Bert şunu demişti: önce keskin algı gelir sonra aile dizimi gelir. Bu algıya sahip olmayan aile dizlimi yapamaz. Belirli bir şema uygulanmaz. Yoksa tek bir ilacımız olurdu, her kalp hastasına aynı ilaç uygulanmaz, hepsi kendi içinde değerlendirilir. Beden hastaysa, ruh ta hastadır. Ama psikoterapide ilaç vardır ama kişi iyileşmez, anti- olarak bilinirler, birşeye karşı demek. Cosmic Power eğitimini alan aile dizilimi ile çok yol alır.
K4: Otizmli çocuklarla hiç çalıştınız mı? Deneyiminiz ne yönde? 3 yaşında çocuğum otizmli.
SH: Birlikte çalıştığımız bir uzman vardı ve yaptığı araştırmalarda otizmin en büyük kaynağının çoklu “aşı” olduğunu tespit etmişti. Ancak bu sistemik olarak bunun için bir temel bulunduğu taktirde geçerli. Genelde otizmli çocuklar 2-3 çocuk oluyor, tek çocuk olmuyor. Sistemik bir sebebi var. Son bir soru alıp tamamlayalım.
K5: Sizin önerebileceğiniz, Türkiyede güvenebileceğimiz, sizden eğitim almış kişiler var mı? Bunu merak ediyorum. Bu işi yapan çok fazla kişi var ama kime güveneceğimizi bilemiyoruz. Bilemediğimiz için kimseden destek almıyoruz açıkçası.
SH: Hala hayattalar mı bilmiyorum, 30 sene önce birileri vardı.
Bert demiştir ki kötü bir dizilimciye denk gelen kötü bir dizilimciyi hak etmiştir, iyi bir dizilimciye denk gelen iyi bir dizilimciyi hak etmiştir. Sonuçta iyi mi kötü mü 1-2 sene sonra göreceksiniz.
Dizilimden sonra durumlarının kötüleştiğine dair bize birçok yardım talebi mail geliyor. Dizim 10 sene ya da daha fazla etki eder.
Aile dizilimine dair sürekli online webinarlar, eğitimler düzenliyoruz. Ayrıca uygulayıcıların da sürekli kendilerini güncellemeleri lazım. 20 sene önceki bilgiler bugün artık değişti. Aile dizimi tıp gibi kendini geliştirmeye devam etmekte.
Birçok kadın erkek kolaylaştıcı arayışındadır. Çünkü annelerine güven yolunu bulamamışlardır.
Teşekkürler.