Yeterince iş yok…bu doğru mu?

Byron Katie, bir çok spiritüel lider gibi “düşünceleri” sorgular. Yaşadığı derin depresyon sonucunda kendi vardığı farkındalığı ile herkes tarafından kabul gören ve hayat değiştiren The Work / Çalışma sistemini yaratır. Yaşadığı süreç ile ilgili detaylı bilgileri web sitesinden okuyabilirsiniz.

Bugün neredeyse her ülkede çalışmayı yapabileceğiniz ekipler bulunmaktadır. Çalışmayı “Olanı Sevmek” kitabında birçok detaylı örnek ile anlayıp kendi hayatınıza uygulamanız mümkündür. Bir başucu kitabı olan “olanı sevmek” her takıldığınızda başvurabileceğiniz değerli bir kaynaktır. Çekilen tüm acıların nasıl da düşünce şeklimiz, kişi ve olaylara yüklediğimiz anlamlar, geçmiş ve gelecekte yaşamayı tercih etmemiz ile bağlantılı olduğu bu çalışmada net bir şekilde görülebilir. İnsan, kitabı okuduktan sonra “bunu kendime neden yapıyorum? Deli miyim?” diye sorar.

Byron Katie’nin çalışmalarından haberdar olmak için web sitesinde e-bültene üye olabilirsiniz. Covid döneminde haftada 4 gün saat 19:00’da birer saatlik online çalışma yapmaktadır.

11 Mayıs 2020 tarihinde online gerçekleşen Byron Katie webinarında işsiz kalmak konusunu çalıştı:

BK: Nasılsın?

S: İyiyim ancak içimden bir konu yükseliyor. Birkaç senedir sizin “çalışma”nız üzerinde kendim çalışıyorum. Karantina döneminde işsiz kaldım, yine bu çalışmaya başladım.

İş bulamıyorum ve yeterince iş imkanı yaratıldığını düşünmüyorum.

BK: Yeterince iş yok, bu doğru mu? Bunun gerçekten doğru olduğunu bilebilir misin?

S: Aslında karantina döneminde evde yapmam gereken işlerin bir listesi var. İşlerimi yaptıkça işaretliyorum. Henüz yapmadığım, bekleyen işlerim de var.

BK: Yeterince iş yok düşüncesi oluştuğunda içinde doğan duygularını bize anlat

S: Baskı, sıkıntı, ailemde işini kaybeden insanlar hakkında konuşulanları hatırlıyorum. Göğsümde sıkışma oluşuyor.

BK: Onları olduğu gibi deneyimle, değiştirmeye çalışma, duyguların var olma hakkı var. Yeterinde iş yok düşüncesi oluştuğunda geçmiş ve geleceğe bak lütfen. Kendi evinde değilsin, geçmiş ve gelecek görselleri oluşuyor. Banka hesapların eriyor, virüs banka hesaplarını eritiyor.

S: Geçmişte işim varken ki halimi görüyorum, onu özlüyorum. Gelecekte ise bir şeyi kaybediyormuşum gibi hissediyorum, sadece para değil sanki zaman da kaybediyorum.

BK: yeterinde iş yok düşüncesi olmadan sen kim olurdun?

S: Daha iyiyim. Şu anda işim olmamasına rağmen gayet yoğunum. İş hayal ediyorum, zihnimde yaratıyorum.

BK: yeterinde iş yok düşüncesini çevir

S: Yeterince iş var.

BK: Her yerde iş var. Bulaşıkları yıkıyoruz, çamaşır yıkıyoruz, yürüyüş yapıyoruz. Hayat güzel. Planladığımız şey değil.

S: İnsanların değer verdiği veya gelir getiren şeyler değil belki, ama önemli.

BK: Gözlerini kapat ve neler yaptığına bak. Bu sabah uyandım ve bu durum benim için hiçbir zaman değişmeyecek diye düşündüm. Çalışmanı yap. Virüsü sen yaratmadın, olan bu. Bize verilen bu. Öz değerin ile temasa geçmenin en iyi dönemi.

Yeterinde iş yok…Sonsuz iş fırsatı var.

S: İşlerin hayatıma kolaylıkla akmasını, ihtiyaçlarımı karşılamasını, beni bu durumdan kurtarıp bana coşku vermesini istiyorum.

BK: Evimde olarak tekrarla

S: Evimde işlerin hayatıma kolaylıkla akmasını, ihtiyaçlarımı karşılamasını ve bana coşku vermesini istiyorum.

BK: Bu imgeleme “erteleyenler” için çok güçlüdür. “İşlerin hayatıma kolaylıkla akmasını istiyorum” Ev işlerin var, onları yap. İster iş ister ev işi olsun yap.

S: Evimde işlerimin ihtiyaçlarımı karşılamasını istiyorum.

Evimde işlerimin beni bu durumdan kurtarmasını istiyorum.

BK: Kurtaracaktır tabii.

S: Daha önemli işlerin yapılması gerektiğini ve para kazanmam gerektiğini düşünüyorum.

BK: Daha önemli işlerin yok, gerçekliğin bu ve şu anda bu değişmeyecek. Şu anda burada ve bu durumdasın. Bunu fark et.

Bugün çamaşırlarımı kirliye attım, bu benim bugünkü işimdi.

S: Zihnimin hayatıma kolaylıkla akmasını istiyorum.

BK: Evet, zihninle mücadele edeceğine hayatına akmasına izin ver. Düşüncelerimin hayatıma kolaylıkla akmasına izin veriyorum.

S: Zihnimin ihtiyaçlarımı karşılamasını istiyorum.

BK: Evet, bulaşıkları yıkama mücadelesi vermeden…Kendinle savaş vermeden.

  1. Çalışan insanları görünce kötü oluyorum.

BK: İçinde savaş vermektesin, savaş demek korku demek. Yeterinde iş yok diye düşünürken şu anı kaçırıyorum. Ev işlerini yap ve hayatın mucizelerini deneyimle. Bunun ödülü verimli bir hayat yaşamaktır. Daha sonra gelen her işi yapabileceğini görmektesin.

S: Zihnimin beni içinde bulunduğum bu durumdan kurtarmasını istiyorum.

BK: Ev işlerini yap

S: Ne istiyorum diye soruyorum. Hiçbir zaman iş olmuyor. Mesela CV’mi yazmam gerekiyor, ama bu işin kendisi değil.

Zihnimin beni içinde bulunduğum bu durumdan kurtarmasını istiyorum ve düşüncelerimin bana tatmin ve coşku vermesini istiyorum.

BK: Evet, aynen bu. Hiçbir iş bana tatmin ve coşku veremez. Düşüncelerim bana tatmin ve coşku verir.

Tüm acılarımızın kaynağının düşünce ve inançlarımızdan kaynaklandığını fark edelim.

S: İş bulmak kolay olmalı, iş kaçmamalı, beni rahatsız etmemeli, hayatımı yönetmemeli, dünyadan ve istediklerimden beni ayrıştırmamalı.

BK: Düşüncelerim benim için kolay olmalı, evet savaş içinde olmamalıyım, düşüncelerim yerinde ve sakin olmalı, düşüncelerim hayatımı yönetmemeli, düşüncelerim dünyadan ve istediklerimden beni ayrıştırmamalı.

Dünya liderleri ve hükümetlerin savaşa son vermesini bekliyoruz ancak kendimiz evimizde kendi savaşımıza son veremiyoruz.

Dünya üzerindeki görevimiz her ne ise bu “çalışma” bizi özgürleştirir. Düşüncelerimiz bizi çok yorar, tüm gün düşündüklerimiz ve inandıklarımız bizi duvarlara çarpar.

S: Düşüncelerim beni rahatsız etmemeli

BK: Bu doğru mu?

S: Evet

BK: Peki nasıl tepki veriyorsun?

S: Gidip bir şeyler yiyorum.

BK: Suçluluk duyuyoruz, sonra alışkanlıklarımıza devam ediyoruz. Suçluluk geçmişle ilgilidir, geçmiş hakkında düşünüp inandıklarımla ilgilidir.

Bu düşünce olmasa ne olurdu?

S: Bu düşünce tekrar ediyor. Geri gelip duruyor. Zihnim huzurlu değil. Kendimi rahatsız ediyorum.

BK: Çevir, düşüncelerim beni rahatsız etmeli! Evet, etmeli, taa ki çalışmayı yapıp düşüncelerini analiz edinceye kadar.

Düşüncelerini analiz edince, her bir düşünceyi analiz edip onların zıtlarına bakıp kendine uygun olup olmadığına bakınca huzuru bulacaksın. İstediklerini sorgulayacaksın. Senin için doğru mu bakacaksın.

S: Bu şekilde düşünmek sorunları çözmüyor.

BK: Kendi kendine mantıklı gelmek içsel huzuru, zihinsel huzuru bulmana aracılık ediyor.

S: Bana ihtiyaçlarımı sağlaması için işe ihtiyacım var,  zamanımın ve özelliklerimin iyi bir şeye hizmet etmesi için işe ihtiyacım var,  kendimi değerli hissetmek için işe ihtiyacım var, hayatıma çözümler getirmesi için işe ihtiyacım var,  ulaşmak istediğim yere beni götürmesi için işe ihtiyacım var.

BK: Şimdi bu cümleleri çevir

S: Mutlu olmak için düşüncelerimin bana ihtiyaçlarımı vermesini, zamanımı ve özelliklerimi iyi bir şeye hizmet etmesini, kendimi değerli hissettirmesine, hayatıma çözümler getirmesine ve ulaşmak istediğim yere götürmelerine ihtiyacım var.

BK: Diğer yargına bakalım.

S: İş zordur, benden kaçıyor, benim için değil, yok, beni mahvediyor

BK: Evdeki işim zordur, böyle bakalım.

S: Hayır değil.

BK: İş zordur diye düşününce ne oluyor?

S: Erteliyorum. Sonra suçluluk duygusu geliyor.

BK: Suçluluk duygusu ego için tam bir güçlenme alanıdır.

S: Düşüncelerim zordur, benden kaçıyor, benim için değil, yok, beni mahvediyor

BK: İş hakkındaki düşüncelerin…Evdeki işlerini yap.

Düşüncelerini sevinceye kadar kendini sevemezsin.

S: Asla işsiz olmak istemiyorum.

BK: İşsiz olmak için can atıyorum. Neden bunu yaparız?

S: Tekrar yaşanabilir, iş sahibiyken işimi sevmeyebilirim.

BK: İşsiz olmak için can atıyorum. Neden? Şu anda yapmak isteyip te yapamadıklarımı yapmam için bana alan sağladı, geleceğe hazırlıyor. Arkadaşlarım Jon Kabat-Zinn ve Alanis Morisette bu dönemde çok güzel meditasyon çalışmalarını sunmaktalar, bunlar güzel fırsatlar. Bu da benim size yaptığım bir çalışma.

Evde olanlarımız için nasıl başa çıkmayı bilmediğimiz bu yalnızlığa aslında ihtiyacımız var. Bunu deneyimleyerek farkındalığımız artıyor.

Kendi düşüncelerimi sevmezsem, kendi işimi de sevemem.

Bu yazı Kişisel Gelişim-Self evolution içinde yayınlandı ve , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.