Aile dizimini dünyaya duyuran ve tanıtan Bert Hellinger‘in korkularımız üzerine yaptığı bir meditasyon çalışması videosunu paylaşmak isterim:
BH: Gözlüklerimizi çıkaralım. Gözlükler, bizim ve diğerleri arasında bir engel teşkil eder. Aslında kimsenin gözlüğe ihtiyacı yoktur. Uzun süre gözlük kullandım, şimdi ise artık ihtiyacım kalmadı. Bu durumun ruhumuzla ilgisi var: kendimi açacak mıyım yoksa kapatacak mıyım. Evet şimdi gözlerimizi kapatalım, herkes kendi korkularına bakacak. Korkularımızdan kaçmadan onları değerlendireceğiz. Onları gözlemleyeceğiz ve içsel olarak kendimizi tüm korkularımıza açacağız. Hepsine orada olma izni vereceğiz. Kıpırdamadan beklerken korkularımıza istedikleri gibi hareket etmeye izin vereceğiz. Sadece korkularımızdan bir şey istemeden orada bulunacağız. Her korku başka bir yerden gelmiş bir kişiliktir. Her korku eksik olan bir kişiliktir ve oraya gitmek ister. Korkuların hiçbiri bize gelmek istemez. Nereye çekilirlerse çekilsinler Korkularımıza meydanı boş bırakacağız. Arkalarından bakmadan çekilmelerine izin vereceğiz. Onların kendi hayatları var. Çekilmelerine dayanabilirsek bizim için onları korumak daha basit hale gelir. Onlara yollarını tamamlamaya izin verebiliriz. Onlar kendi yollarında giderken, biz kendi yolumuzda bir adım ilerleriz. Adım adım ilerlediğimiz bu yolda ailemizden önemli insanların yanından geçeriz, onlara bakar ve ilerlemeye devam ederiz. Her kim yanından geçtiysek de kendi yolumuzda ilerlemeye devam ederiz. Taa ki bir sınıra gelinceye kadar ve bu sınırı geçelim mi yoksa bu sınırda kalalım mı bilmeyerek. Sınırda kalırsak eski korkularımızda bir hareket olur. Geri gelirler.
Tüm gücümüzü ve kızgınlığımızı toplayıp bu sınırı geçeriz. O zaman nerdeyiz? “ben”liğimiz bizimle geldi mi yoksa geride mi kaldı? Birden ruhumuzun başka bir boyutuna mı ulaştık???…
Peki, şimdi sizi nereye götürdüm? Yeni aile dizimine. Farklı bir farkındalığa.