Bugün Bebek semtimizin bilinen yerlerinden birinde arkadaşlarımla güzel havanın tadını çıkararak birer kahve içelim dedik.
Yaz gelmiş, trafik yine felç, ipini koparan kendisini sokağa atmış, her yer dolmuş taşmış. Terasa bir geldim kendimi yaşlı hissetttim, ana ne oluyor, nereye geldik burası ne olmuş, böyle miydi derken kendi durumumuza güldük. Neyse ki yan masamızda çok cici ileri yaşlarda bir çift oturdu da rahatladık.
Başkalarını eleştirmeyelim diye direttiysem de hayretler içersinde ortamı izlemekten kendimi alıkoyamadım.
Ortaokul ve lise ağırlıklı bir ortam, kızların durumu olacak şey değil…Hani şirin olmaktan öte gencecik yaşlarda hormonlar almış başını gitmiş. Bir tripler, bir konuşmalar şaka gibi…Yapaylık bu yaşta başlamış, geleceğe yatırım yapılıyor. Okul formaları ile geliniyor üstelik, etekler mini…Okullara ne olmuş anlamadım. Nasıl bu etek boylarına izin veriliyor hiç anlamadım. Ya kızlar okuldan çıkıp etekleri 5 parmak yukarı çekiyorlar ya da yeni konsept bu. Buysa ben modern olarak kendimi düşündüğüm halimle modern olmadığıma karar verdim. Bizim liseli yıllarda müthiş bir disiplin vardı. Etek boyu diz altı olmalıydı, makyaj filan, disipline gönderilirdiniz. Herşeyi yaşımıza göre yaşatırlardı, çok ta iyi etmişlerdi ama yeni sistemin sanırım ayarı kaçmış…Okul formaları ile kafelere gitmek filan olmazdı. Eve gider değişirdik, dışarda görülsek yine uyarı alırdık. Mini etekler yanında ayrıca gözlere kalemler çekilmiş, yeni kare format Ray Ban gözlükler takılmış, uzun saçlar bir sağa bir sola savruluyor, savurma sırasında gözlerle süzmeler filan. Gözler fıldır çıldır. Cep telefonları ellerde zaten belirtmeme bile gerek yok. Full engine babys. Innnnnn ııııııııııııııınnnnnnnnnnnnnnn.
Küçük yaşta tükenişin başlangıcı manzaralar. Naaber, gerçekten miiiiii, ne diosoooon tipi konuşmalar. Oğlanlar ise yüzlerinin yarısını kaplayan kara gözlükler ile kara kuru, çok bi havalı takılıyorlar, masalarında kızlar. Az sonra viski açtırılıyor…Ne diyeyim ki…Daha bıyıkların yeni terlemiş, beyin hücrelerin masanda oturan kızlardan en az 5 yaş geride, farkında diilsin ama pek havalısın. Popüler olma hayalleriyle yanan tipitipler. Komikler hakkaten. Saat 5’te viski konsepti bitirdi beni.
Bu saatlerde biz neler yapardık diye düşündüm, ya bi spora giderdik, arkadaşlarımızın evine giderdik, cafelere giderdik te içkiler açtırılmazdı asla. Nacizane kola olayımız vardı. Okuldan çıkıp gözümüze kalem çekmezdik. Çok kibar ve naif kalmışız anca anladım. Hani herşeyin bir yaşı vardır da bunlar herşeyi çabuk tüketiyor belli.
Bunların aileleri çok mu umarsız, bu tripler gizli mi oluyor, normal denen şey artık bu mu merak ettim doğrusu.
Büyük konuşmamak lazım, başımıza gelir sonra diye sustuk ama üzülerek ve kendi olası çocuklarımızı düşünerek izledik. Gossip Girl dizisindeki görüntüler İstanbul’umuzda da aynen varmış işte.
Bir suredir yazilarini okuyorum Kristina’cigim. Uzaktan da olsa, gozlemleri gorebilmek ve yorumlari okuyabilmek cografyalari kafamda daha mi yakinlastiriyor sanirim. Ama, artik dayanamayacagim, ve sonunda ben de patliyorum…ve "AGZINA SAGLIK" diyorum! Yazdiklarin kesinlikle dogru, birseyler bir sekilde trend haline gelmis de benim haberim yok! Manikur, pedikur, acik sac, makyaj, spor ayakkabi (okul bahcesi disinda), agizda sakiz, gevis getirir gibi konusmalar ve sanki Playboy’a poz verir gibi pozisyon almalar yasakti tamamiyle bizim zamanimizda! Ceza yerdik veya birinin annesi, babasi gorurse aksama eve kesin telefon gelirdi. Simdi cizilen portreye bakinca, "gercekten ne kadar da sansliymisiz" demekten kendimi alamiyorum. ~saglicakla
BeğenBeğen