
İçerik:
- Etik değerler
2. Eşyaya etik yaklaşım
3. Benliğin uzantısı olarak eşya
4. Kişisel etik ve dünya etiği
5. Etik yaşam tarzının psikolojimiz üzerindeki etkisi
6. Kişisel değerlerimizle uyumlu olmayan seçimler yapmak
7. Etik kişisel seçimlerin insanlık üzerine etkileri
8. Perls, Jung ve Freud’un etik yaklaşımları
9. Etik üzerine yazılmış kıymetli kaynaklar
Etik Değerler
Etik değerler, gestalt terapi de dahil olmak üzere herhangi bir terapötik yaklaşımın vazgeçilmez bir yönüdür. İşte gestalt terapisindeki bazı temel etik düşünceler:
Gizlilik: Gestalt terapistleri, müşterileri tarafından paylaşılan tüm bilgileri gizli tutmakla yükümlüdür, ancak müşteri kendine veya başkalarına zarar verme durumunda ise istisna yapılabilir.
Özerkliğe saygı: Gestalt terapistleri, müşterilerinin kendileri için karar verme hakkını tanırlar ve özerkliklerine saygı gösterirler. Müşterilere kendi değerlerini, inançlarını veya gündemlerini dayatmaktan kaçınırlar.
Bilgilendirilmiş onay: Gestalt terapistleri, müşterileri terapinin doğasından, olası riskler ve faydalarından ve terapistin yeterliliği ve yetkinliklerinden haberdar etmek zorundadırlar. Müşteriler, sorular sorabilir ve terapiye devam etmek veya etmemek konusunda karar verebilirler.
Profesyonellik: Gestalt terapistleri, meslek kuruluşları tarafından belirlenen profesyonel standartlara ve yönergelerine uymak zorundadır. Ayrıca müşterilerle uygun sınırları korumak da dahil olmak üzere, onlarla herhangi bir cinsel veya romantik ilişkiye girmekten kaçınmak zorundadırlar.
Kültürel hassasiyet: Gestalt terapistleri, kültürel farklılıklara ve bunların terapötik ilişkiyi nasıl etkileyebileceğine dikkatli ve hassas olmalıdır. Müşteriler hakkında ırk, etnik köken, cinsiyet, cinsel yönelim veya diğer kültürel faktörlere dayanarak stereotipleme veya varsayımlarda bulunmaktan kaçınmalıdırlar.
Yetkinlik: Gestalt terapistleri, müşterilerini etkili bir şekilde tedavi etmek için gerekli bilgi, beceri ve eğitime sahip olmalıdır. Ayrıca, alanındaki en son araştırmalar ve en iyi uygulamalarla güncel kalmak için sürekli olarak profesyonel gelişimle ilgilenmelidirler.
Genel olarak, etik düşünceler, gestalt terapinin başarısı ve müşterilerin en yüksek kalitede bakımı almasını sağlamak için hayati öneme sahiptir.
Eşyaya etik yaklaşım
Gestalt terapisinde, müşterilerin otonomisine ve kişisel sınırlarına saygı göstermenin önemini vurgulayan etik bir yaklaşım vardır. Bir gestalt perspektifinden bakıldığında, eşya, öznenin bir uzantısıdır ve dolayısıyla, müşterilerin eşyalarına bağlılıklarına saygı göstermek ve onları onurlandırmak önemlidir. Gestalt terapistleri, müşterilerin eşyalarıyla ilişkilerini ve varsa altta yatan duygusal sorunları keşfetmek için güvenli ve destekleyici bir ortam yaratmayı amaçlarlar.
Ayrıca, gestalt terapistleri, müşterilerin eşyalarının ve diğerlerine olan etkilerinin sorumluluğunu almalarını teşvik eder. Bu, eşyaların ilişkileri nasıl etkileyebileceğini kabul etmek ve ortaya çıkabilecek herhangi bir çatışma veya sorunu ele almak anlamına gelir.
Aynı zamanda, gestalt terapistleri, müşterilerin eşyalarının rahatlık, güvenlik ve kendini ifade etmenin bir kaynağı olarak da hizmet edebileceğini kabul ederler. Bu nedenle, müşterilerin eşyalarının anlamını ve kendilerinin duygu durumlarını nasıl artırabileceğini belirlemeleri için çalışırlar.
Genel olarak, gestalt terapisinde eşyalarına yönelik etik yaklaşım, saygı, özerklik ve sorumluluk vurgusu yaparken, mal varlıklarının öznenin bir uzantısı olduğunun farkındalığını da korur.
Benliğin uzantısı olarak eşya
Gestalt terapisinde “benliğin bir uzantısı olarak eşya” kavramı, sahip olduğumuz eşyaların sadece fiziksel nesneler olmadığı, aynı zamanda bizim için duygusal ve psikolojik bir anlam taşıdığı anlamına gelir. Bu, eşyalarımıza anlam, anı ve duygular bağladığımız şekilde görülebilir ve bu da kimliğimizi ve benlik duygumuzu şekillendirir.
Örneğin, bir müşterinin büyükannesinden devraldığı bir takıya bağlı olduğunu hayal edin. Bu takı, müşteri için büyükannesini ve paylaştıkları sevgiyi hatırlattığı için müşteri için duygusal bir değere sahip olabilir. Ayrıca müşterinin ailesinin tarihi ve geleneğine bağlı bir hissiyatı da temsil edebilir, ki bu müşterinin kimliği için önemlidir.
Gestalt terapisinde, terapist müşteriyle bu takının arkasındaki anlamı ve onun benlik duygusuyla nasıl ilgili olduğunu keşfetmek için çalışır. Müşteriye şu sorular sorulabilir:
• Bu takı sana ne hissettiriyor?
• Bu nesneyle hangi anıların veya ilişkilerin var?
• Sana neyi temsil ediyor?
• Ailen veya kültürel geçmişinle nasıl ilgili?
Bu araştırma yoluyla, terapist ve müşteri nesnenin duygusal önemini ve nasıl müşterinin kimliği ve benlik duygusuyla bağlantılı olduğunu daha derinlemesine anlayabilir.
Genel olarak, “benliğin bir uzantısı olarak eşya” kavramı, eşyaların bizim için taşıdığı duygusal ve psikolojik anlamı vurgular ve onların kimliğimizi ve benlik duygumuzu nasıl şekillendirebileceğini ortaya koyar.
Kişisel etik ve dünya etiği
Gestalt terapisi perspektifinden, kişisel etik ve dünya etiği birbiriyle bağlantılıdır ve bir kişinin kişisel etiği daha geniş dünya üzerinde bir etkiye sahip olabilir.
Kişisel etik, bir bireyin çeşitli durumlarda neyin doğru ve yanlış olduğuna dair inanç ve değerleri ile nasıl davranması gerektiği hakkındaki inanç ve değerlerini ifade eder. Bu inanç ve değerler, kültürel ve toplumsal normlar, kişisel deneyimler ve bireysel inançlar gibi çeşitli faktörler tarafından şekillendirilir.
Dünya etiği ise daha geniş bir etik prensip ve değerler kümesine işaret eder ve küresel düzeyde davranışları yönlendiren prensipleri içerebilir, insan haklarına saygı, çevresel sürdürülebilirlik ve sosyal adalet gibi prensipler gibi.
Gestalt perspektifinden, kişisel etik ve dünya etiği ayrı değildir, birbirleriyle bağlantılıdır ve birbirlerini etkileyebilirler. Örneğin, çevresel sürdürülebilirliği önemseyen bir birey, kişisel hayatında karbon ayak izini azaltmak veya çevre politikalarını savunmak gibi seçimler yaparak daha etik bir dünya için katkıda bulunabilir. Benzer şekilde, sosyal adaleti önemseyen bir birey, gönüllülük yapmak veya sosyal adaleti teşvik eden kuruluşları desteklemek gibi kişisel hayatında eylemler yaparak daha etik bir dünya için katkıda bulunabilir.
Genel olarak, kişisel etik ile dünya etiği arasındaki bağlantı, bireysel seçimlerimizin ve eylemlerimizin daha geniş dünya üzerindeki etkisini tanımanın ve her birimizin daha etik ve adil bir topluma katkıda bulunabileceğimizin önemini vurgulamaktadır
Etik yaşam tarzının psikolojimiz üzerindeki etkisi
Etik yaşam tarzı psikolojimiz üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir. Psikolojik açıdan, etik davranışlar, kendine saygı, özsaygı ve sosyal bağlantı hissini artırabilirken, etik olmayan davranışlar suçluluk, utanç ve diğerlerinden kopukluk hissi yaratabilir. Etik yaşam, değerlerimiz ve prensiplerimizle uyumlu olarak seçimler yapmak ve davranışlar sergilemek ve toplumsal ve kültürel normlarla tutarlı olmaktır. Bu seçimler, sosyal bağlantı ve amaç hissi yaratarak zihinsel sağlık ve refahımızı olumlu yönde etkileyebilir. Örneğin, gönüllü çalışma, bağış yapma veya sosyal konulara destek verme, sosyal bağlantı hissi yaratmaya ve amaç ve tatmin hissi sağlamaya katkıda bulunabilir.
Öte yandan, etik olmayan davranışlar, yalan söyleme, hile yapma veya çalma gibi başkalarına zarar veren davranışlar, suçluluk ve utanç hissi yaratırken, diğerleriyle olan ilişkilerimizi de olumsuz yönde etkileyebilir. Sonuç olarak, etik yaşam tarzı, amaç, anlam ve sosyal bağlantı hissi yaratarak olumlu psikolojik sonuçlar sağlayabilirken, etik olmayan davranışlar, suçluluk, utanç ve diğerleriyle kopukluk hissi yaratarak psikolojimizi olumsuz yönde etkileyebilir.
Kişisel değerlerimizle uyumlu olmayan seçimler yapmak
Gestalt bakış açısına göre, kişisel değerlerimizle uyumlu olmayan seçimler yapmak kendimizde içsel bir çatışma ve gerginlik hissi yaratabilir. Bu içsel çatışma, kaygı, suçluluk ve utanç hisleri, kendimizle ve diğerleriyle bağlantımızı koparabilir. Sosyal ve kültürel normlarla uyumlu, ancak kişisel değerlerimizle uyumlu olmayan seçimler yaptığımızda, kendi içsel yönergelerimizi takip etmek yerine, dışarıdaki beklentilere uyma baskısı hissedebiliriz. Bu, içsel bir uyumsuzluk hissi yaratabilir, içsel doğruluğumuzun dış dünya ile çatışması. Bu durum tatminsizlik, doyumsuzluk hissi ve gerçek benliğimizle bağlantı kaybına neden olabilir.
Bir yaşanmış örnek, çevresel sürdürülebilirliğe önem veren ancak çevreye zararlı uygulamalar yapan bir şirkette çalışan bir kişi olabilir. Eylemleri sosyal ve kültürel normlarla uyumlu olsa da (yani iş bulup ekonomiye katkıda bulunma), kişisel değerleriyle uyumlu olmadığından içsel bir çatışma ve gerginlik hissi yaşayabilir. Başka bir örnek, sosyal adaleti önemseyen ancak sistemik eşitsizlikleri sürdüren davranışlarda bulunan bir kişi olabilir, örneğin ırkçı veya cinsiyetçi şakalar yapmak. Eylemleri bazı sosyal ve kültürel normlar içinde kabul edilebilir olsa da, kişisel değerleriyle uyumlu olmadığından suçluluk veya utanç hissi yaşayabilirler.
Etik kişisel seçimlerin insanlık üzerine etkileri
Etik kişisel bir seçim, insanlık üzerinde çeşitli olumlu etkilere sahip olabilir. İşte birkaç örnek:
- Genel iyiliğe katkıda bulunmak: Gönüllülük veya hayırseverlik gibi etik kişisel seçimler yoluyla, diğerlerinin refahına pozitif bir etki yapabiliriz. Örneğin, bir çorba mutfağında gönüllü olarak çalışan bir kişi, açlık ve yoksullukla mücadele etmeye yardımcı olarak toplumunun genel iyiliğine katkıda bulunuyor.
- Sosyal adaleti teşvik etmek: Etik kişisel seçimler ayrıca sistemik eşitsizliklere meydan okuyarak ve marjinalleştirilmiş grupların haklarını savunarak sosyal adaleti teşvik edebilir. Örneğin, ayrımcılığa karşı çıkan veya ırksal veya cinsiyet eşitliğini teşvik eden organizasyonları destekleyen bir kişi, daha adil ve eşitlikçi bir toplum yaratmaya yardımcı olan etik bir seçim yapmış olur.
- Çevreyi koruma: Etik kişisel seçimler, karbon ayak izimizi azaltmak veya sürdürülebilir uygulamaları desteklemek gibi çevre üzerinde pozitif bir etkiye sahip olabilir. Örneğin, bir araba yerine bisiklet veya toplu taşıma tercih eden bir kişi, sera gazı emisyonlarını azaltmaya ve daha sürdürülebilir bir gelecek için çalışmaya yardımcı olan etik bir seçim yapmış olur.
- İnsanları ilham vermek: Son olarak, etik kişisel seçimler, diğerlerinin benzer seçimler yapmasını teşvik ederek pozitif bir değişim dalgası yaratabilir. Örneğin, minimalist bir yaşam tarzı benimseyerek ve mal tüketimini azaltarak, başkalarını aynısını yapmaya teşvik ederek daha sürdürülebilir ve bilinçli bir yaşama doğru bir hareket yaratılabilir.
Perls, Jung ve Freud’un etik yaklaşımları
Fritz Perls, Carl Jung ve Sigmund Freud, psikoloji alanında kurucular ve önde gelen figürler olarak, her biri kendi perspektifleri ve etikle ilgili fikirleri vardı.
Gestalt terapisinin kurucusu Fritz Perls, etik davranışın anın içinde yaşamaktan ve eylemlerinin diğerleri üzerindeki etkisinden farkında olmaktan kaynaklandığına inanıyordu. Kendi kendine ve seçimlerine sorumluluk almanın önemini vurguladı ve bireylerin kendilerine uygun ve gerçek benliklerine uygun bir şekilde yaşamasını teşvik etti.
Analitik psikolojinin kurucusu Carl Jung, etiklerin bireyin kolektif bilinçaltına ve etrafındaki geniş dünyaya bağlılığından kaynaklandığına inanıyordu. Bireyin ihtiyaçlarını kolektifin ihtiyaçlarıyla dengelemenin önemini vurguladı ve etik davranışın kendini aşan bir şeye bağlılık hissinden geldiğini düşündü.
Psikanalizin kurucusu Sigmund Freud ise etik konusunda daha karmaşık ve nüanslı bir görüşe sahipti. Etik davranışın ahlaki ve etik davranışları düzenlemekten sorumlu süper egonun gelişiminden kaynaklandığına inanıyordu. Ancak, bireylerin istekleri ile toplumun talepleri arasındaki çatışmalarla mücadele edebileceklerini ve etik davranışın çeşitli psikolojik ve sosyal faktörler tarafından şekillenebileceğini de kabul etti.
Genel olarak, bu figürlerin her biri kendi benzersiz etik perspektiflerine sahipti, ancak hepsi diğerleri üzerindeki etkilerinin farkında olmanın ve seçimlerinin ve eylemlerinin sorumluluğunu almalarının önemini vurguladı.
Etik üzerine yazılmış kıymetli kaynaklar:
Ethika, etik üzerine dersler / Immanuel Kant
The ethics / Benedict de Spinoza
Evolution and ethics / Thomas Huxley
Ethics for the new millenium / Dalai Lama
The Ethical Life: Fundamental Readings in Ethics and Moral Problems /
Russ Shafer-Landau
İnsan ve değerleri / Ioanna Kuçuradi
The Quest for a Moral Compass: A Global History of Ethics / Kenan Malik