
Bert Hellinger (1925-2019) Aile dizimi kavramının kurucusu ve dünyaya tanıtan psikoterapist Bert Hellinger’in “para” üzerine konuşması:
Bugün para hakkında konuşacağız. Bazılarınız şaşırabilir, benim için para kutsal bir şeydir. Günümüzde para olmadan yaşayabilir miyiz? Bizi hayatta tutar. Tanrı hediyesidir. Üzerinde çok düşündüm. Bu vesile ile para hakkında birçok şey söyleyeceğim.
Para,güçtür. Bir şeyi etkiler. Başarılı gitmiş bir hizmetin önünden gider. Hizmet ne kadar üst seviye ise, hizmet karşılığı para o kadar güçlü gelir. Verilen hizmetin değerine karşılık daha düşük para gelirse, değerini saklı tutar, ancak gücü azalır. Karşılığında verilen hizmetin ötesine geçerse yine güçten düşer. Bu, gitmek istemesinden kendini gösterir. Kalmaz ve kalamaz. Para ile bir şeyler yapacağımıza veya bir hizmet için harcayacağımıza parayı sakladığımız zaman için de aynı şey geçerlidir.
Para, bizim veya başkalarının hayatına hizmet edenlerden bağımsız olarak aktığı zaman gerçek bir değeri olmayan rakamlar geriye kalır. Paraya sahip olandan kişisel bir hizmet talebi olursa, başkalarının zararına ellerinden alınmazsa, başkalarının veya kendimizin yararına hizmet etmek üzere harcandığı veya bağışlandığı taktirde rakamlardan öteye geçerek kendi değerini geri kazanır.
Bir hizmet yerine borç alınmış para kaybolur. Güç kaybederek kaybolur. Para, hizmet ve ücret karşılığı çemberinde/dolaşımda döner. Yeni hizmet ve yeni ücret. Bu dolaşımda her ikisi de gelişir.
Tersi, hizmet olmadan ve hizmet almadan borç verilen parada, benzer bir dolaşım baş gösterir. Burada bir kayıptan diğer kayba gider. Bereketli olan kaybolur. Cenneten geriye, dünyaya döner. Paraya önem verenden kendini uzak tutar. Para olmadan kendini güçlü değil zayıf hisseder ve fakir kalır. Kim ki yeterli olduğu için az para ile geçinebilirse bu kişilerin hayatında kalır. İhtiyacı olunca gelir. Bir güç olarak kalır. Paraya değer veren onu özgür bırakabilir. Uzun bir tasmada tuttuğu köpek gibidir. Ona ihtiyacı olana ihtiyaç halinde çağrıldığı zaman severek geri gelir.
Bazen para kendisini geri çeker. Örneğin bize sevgi ile sunulan bir hizmeti görmezden gelirsek, öncelikle ailemizin hizmetleri gibi.Bu hizmeti görürsek ve değer verirsek,biz de bizim hizmetlerimizin karşılıklarını görürüz. Başkalarının, çoğunlukla karşılıksız, bize verdiği hizmetleri görürsek hem onlara hem bize karşılığı gelir. Yorgunluğa bakmadan saygımızın karşılığında daha çok hizmet ederler. Saygımız olmadan hizmet gelmez.
Tüm para bu dünyada gelir ve burada kalır. Bizi aşan diğer dünyada farklı bir değer birimi geçerlidir. Parayı iyi bir şekilde alır ve iyi bir şekilde bırakırsak, bu dünyadaki para diğer dünyamızdaki değer birimini etkiler. Vaktimiz dolunca ardımızda kalacaktır. Hizmetini vermiştir.
Soru şudur ki: Kimin için ve ne için geride kalır? Bizden sonra paraya sahip olacak olanın parayı tutacak gücü var mıdır? Beraberinde getireceği bir hizmetin karşılığı mıdır? Yoksa bir hediye olacağına aşağı çeken bir yük haline mi gelecektir?
Bu düşüncelerin sonucunda nereye varılabilir? Para, başka bir yerden gönderilmiş bir haberci gibi davranır. Onunla bir şeyler yapabilmek için onu kazanmamızı, sonra da zamanı gelince bırakmamızı ister. Sonucu ne olursa olsun bize başka bir yerden gelen mesajı ve efendisinin hizmetinde bizden neleri istediğine dikkat ederiz. Seçim ve yapabilme iznimiz yoktur. Tanrıdan gelen bir vahiy gibi paramızı kullanırız. Bizden beklentileri ve talepleri doğrultusunda paramız ile uyum içinde oluruz. Bu vahiy ile uyum içinde olarak paramızı kullanış şeklimiz Tanrı’ya ve yaşayan birçok varlığa hizmet haline gelir. Sevgi ile hizmet.