Byron Katie, bir çok spiritüel lider gibi “düşünceleri” sorgular. Yaşadığı derin depresyon sonucunda kendi vardığı farkındalığı ile herkes tarafından kabul gören ve hayat değiştiren The Work / Çalışma sistemini yaratır. Yaşadığı süreç ile ilgili detaylı bilgileri web sitesinden okuyabilirsiniz.

Bugün neredeyse her ülkede çalışmayı yapabileceğiniz ekipler bulunmaktadır. Çalışmayı “Olanı Sevmek” kitabında birçok detaylı örnek ile anlayıp kendi hayatınıza uygulamanız mümkündür. Bir başucu kitabı olan “olanı sevmek” her takıldığınızda başvurabileceğiniz değerli bir kaynaktır. Çekilen tüm acıların nasıl da düşünce şeklimiz, kişi ve olaylara yüklediğimiz anlamlar, geçmiş ve gelecekte yaşamayı tercih etmemiz ile bağlantılı olduğu bu çalışmada net bir şekilde görülebilir. İnsan, kitabı okuduktan sonra “bunu kendime neden yapıyorum? Deli miyim?” diye sorar.

Byron Katie’nin çalışmalarından haberdar olmak için web sitesinde e-bültene üye olabilirsiniz. Covid döneminde haftada 4 gün saat 19:00’da birer saatlik online çalışma yapmaktadır.

4 Mayıs 2020 tarihinde online gerçekleşen Byron Katie webinarında güzel bir konu çalışıldı. İzleyici bayan eski erkek arkadaşı ile bağlantıya geçmek istediğini ancak geçmişte yaşadıklarından dolayı kalbinin kırık olduğunu, erkek arkadaşının da onu görmek istemediğini düşündüğünü paylaşır. Byron Katie bunun üzerine “çalışma”sını uygulamaya başlar. Çalışmanın özü 4 sorudan oluşmaktadır:

1- Bu doğru mu?

2- Bunun doğru olduğunu kesinlikle bilebilir misin?

3- Bu düşünceye inanınca nasıl tepki veriyorsun?

4- Bu düşünce olmasaydı nasıl biri olurdunuz?

*******************************************************************

Byron Katie: Kalbin kırık, bu doğru mu?

İzleyici: Evet!

Byron Katie: Kalbin kırık, bunun gerçekten doğru olduğunu bilebilir misin?

İzleyici: Hayır, bilemem.

Byron Katie: Peki, kalbinin kırıldığını düşündüğün o zamana git, o yerdeyken bedeninde oluşan fiziksel değişimleri gözlemle, kalbinin kırılmasına nasıl tepki verdin?

İzleyici: Üzüntü, yas, korku ve iğrenme hissi hissediyorum

Byron Katie: Bu duyguların bedeninde yarattığı etkileri gözlemle lütfen…

İzleyici: Boynumdan yüzüme ağaç dalları gibi bir şeyler yayılıyor.

Byron Katie: Bu duyguların bedeninde yarattığı etkileri gözlemlemeye devam et…Benim ilgi alanım şu anda neyin gerçek olup olmadığını anlamak. Geçmişine bakalım, kendini ve onu görüyorsun. Gördüğün kişi sen misin yoksa hayalin mi? Bu sen misin? Bu o mu? Yoksa bu senin hayalin mi?

İzleyici: Bu bir kurgu.

Byron Katie: Bu sen değilsin, “şimdi” değil. Bunları görüyorsun, bu filmi seyrediyorsun ve bunları düşünürken duygular oluşuyor…Şimdi “olmayana şahit olurken” sen kimsin peki? Bu hikaye olmasa sen kim olurdun? Geçmişte ve gelecekte yarattığın hikaye olmasa sen kim olurdun? Şimdi nefesini fark et, oturduğun sandalyeni fark et, nefesinin ne kadar güzel aktığını fark et…Zihnindeki bu film olmadan iyi misin?

İzleyici: Evet, bu film olmadan çok daha iyiyim.

Byron Katie: Acının sebebi neydi peki? Seyrettiğin film mi?

İzleyici: Evet şu anda çevremde olandan ziyade hayalimde yarattığım film bana acı veriyor…

Byron Katie: Kendine acı vermekten, kendi kalbini kırmaktan vazgeçmelisin. Bu duyguların kaynağını fark etmelisin. Suçu karşı taraf alamaz çünkü zihnindeki filmdeki o kişi gerçek kişi değil ki…Hayalindeki erkeği düşünüp gerçek erkeği yargılamaktasın. Gerçek kişiye kafanda yarattıkların ve inandıkların yüzünden kötü davranmaktasın. İnsanlar doğal olarak iyiler, nazikler. Bundan farklı düşündüğün şeyler sana acı verecek şeyler olacak. Tabiatına aykırı olacak, bu sebeple için acıyor. Uyan! Egon sana “ama bu gerçek!” diyecek. O zaman 4 soruluk çalışmayı hemen yap. Çoğumuz acı çekmeye alışığız ve bunu insani buluyoruz. Acı çekmek neden insani olsun? Seni kollarına alıp seni seviyorum, sana güveniyorum dese bile onun hakkındaki düşüncelerine inanırsan acı çekeceksin. 4 soruluk çalışmayı yaparsan kendine döneceksin. Kimsenin sana acı verecek gücü bulunmamaktadır. Senin o kişi hakkındaki düşüncelerin sana acı verir, kişinin kendisi acı vermez. Geçmiş ve gelecek hakkındaki düşüncelerin sana acı verir. 

Kalbim kırık cümlesini çevir…Her insan seni uyandırmak için buradadır. İnsanlar “ben”e o kadar alışıklardır ki…Bu senin suçun değil, böyle eğitildik, ego hayatımızı yönetir. Ancak zihnimiz açılınca her şeyin idrakine varırız. “Çalışma” herkes için değildir, zihnimizin açık olduğu oranda işe yarar.

Kalbim kırık cümlesini çevir…senin adına çevireyim, kalbim kırık değil! Şimdi elini kalbine koy, kalbin çarpıyor mu dinle…Sağlıklı çarpan kalbine kalbim kırık diyorsun. Peki tekrar sorayım, Kalbin kırık, bu doğru mu?

İzleyici:  Hayır.

Byron Katie: Doğru kalbin kırık değil, yarattığın rüyaya inandın, gerçek bu değil. Hepimize bir hediye verildi, bu da gerçek ile hayal ettiklerimiz arasındaki farkı görebilmek. Sinemadan kaçmak isteyecek kadar korkunç bir film izledin mi hiç? İşte bu filmi her yere kendinle taşımaktasın, buna gerek yok.

Sizi üzen, kızdıran, yoran, kafanıza taktığınız her türlü konu için www.thework.com web sitemdeki çalışmayı yapınız. Bu 4 soruyu cevapladığınızda kendi acılarınızın kaynağını bulacaksınız.