Şimdi’nin Gücü kitabının yazarı spiritüel liderlerden Eckhart Tolle ile acı çekmek üzerine güzel bir soru-cevap atölyesi:
Dinleyici: Son birkaç senedir bazen çok yoğun, bazen de daha hafif bir ölçekte depresyonla mücadele ediyorum, son zamanlarda sizin videolarınızı izleyince daha hafif geçmekte. Yine de kendimi küçülmüş hissediyorum, mesela daha önce beni heyecanlandıran şeyler artık heyecanlandırmıyor, arkadaşlarımla takılmaktan keyif alırken artık pek te aynı etkiyi yaratmıyor. Neşem çok çabuk yok oluyor. Ancak yok olmayan ve hissettiğim şeyler negatiflikler, mesela üzüntü, acı…Öyle bir noktaya geldi ki bu duyguları yaşamak üzere ihtiyaç hissetmeye başladım çünkü herhangi bir duyguyu yaşayabildiğime dair birer belirti idiler. Bana insanlığımı hatırlatıyorlardı. Sorum şu: geriye kalan tek şeyiniz acı çekmek iken acıyı hayatımızdan nasıl çıkarırız?
Eckhart Tolle: Şimdiki an ile aran nasıl? Şimdiki anda ilk olarak ne hissetiğini fark ediyorsun, sonra hem içini hem dışını farkında oluyorsun. Böylece dikkatin tamamen ne hissettiğine kaymamış oluyor. Dış dünyanın da sonsuzluğu var. Var olmak hem içte hem dışta var olmak demek. Bu arada kendini dinlerken hislerinle birlikte herhangi bir düşüncen var mı ona dikkat et, yani hislerini yaratan düşüncelerin var mı onu gözlemle. Mesela kendini depresif hissediyorsan düşüncelerinde acaba “hayat yaşamaya değmez veya insanlar berbat, hayat berbat, hepimiz berbatız, burada olmak istemiyorum gibi. Yani hislerine ve düşünce aktivitelerine bakmalısın. Düşüncelerin hissettiğin olumsuz duyguları ve acını besliyor mu? Zihninin tüm bu süreçteki rolü nedir? Bu çok önwemli bir noktadır.
Acı bedenin senin uyanışın için motive edici bir güç. Benim de çok ağır bir acı bedenim vardı, bu sebeple uyanmam gerekiyordu. Ona tahammül edemiyordum.
Eğer hislerini besleyen düşüncelere sahipsen bunları fark edecek farkındalığa sahipsin demektir, o zaman düşüncelerini serbest bırakırsın. Bir sonraki adımın çevrendekilere duyularını açmaktır. Hala o olumsuz hisleri taşıyor olabilirsin ancak çevrene bakarsın ve “şurada gökyüzü var, orada çiçek var, elim burada” Çevrene bak, acın bedeninde derinin başladığı alanda sona erer. Acıyı kendi içinde deneyimlerken 1 adım yanında acı yoktur. Çok garip değil mi? Acı çeken varlık benim, çevremde hiçbir acı yok. İçindekini çevrene yansıtabilirsin, ooo ağacın bir anlamı yok, gökyüzü anlamsız, neyin anlamı var ki? Bunda hiçbir güzellik görmüyorum, şu çiçek te nasılsa ölecek, herşey zaten yakında ölecek, yaşamın amacı nedir? oradaki köpek te zaten sağlıklı gözükmüyor. Hislerinizin içinden dünyayı görürsünüz. Dikkatinizi çevrenize, doğaya verirseniz, hislerinizi inkar etmezsiniz ancak onlara dışsal bir ölçek katarsınız. Doğanın son derece iyileştirici bir etkisi vardır. Acınız derhal yok olmayabilir, ama acınızı artık tetiklemezsiniz.
Yani hislerinizle paralel oluşan düşünce aktiviteleriniz neler? Düşündüğünüz tipik düşünceler neler? Belki bu düşüncelerinizi yazmanız da yardımcı olacaktır. Özellikle tekrarlayan düşüncelerinizi. Tekrar tekrar gelen düşünceler sizin kimliğinizin bir parçası haline gelmeye başlarlar. Mutsuz bir kişinin yükünü beraberinizde taşımaya başlarsınız. Bu da sizi uyanmak üzere motive edecektir. Depresyonunuzdaki azalma iyiye işarettir ve mevcudiyetinizin yüzeye çıkmaya başladığını gösterir. Sizin göreviniz burada bilinçsiz düşünce şekli ile bu acı bedenini yenilememektir. Acı beden aynı zamanda ilişkilerdeki dramalardan da beslenir. Bunlar aile üyeleri, sevgiliniz, iş arkadaşlarınız veya yakın olduğunuz kişilerdir. Acı beden kendisini en iyi şekilde sevgili üzerinden yeniler. Acı beden sizin bilinçsiz olmanızı ister ancak bunu ona vermeyin. Mevcudiyetiniz çok güçlüdür, acı bedeninizle mücadele etmez, bilinciniz ile acı bedeniniz yok olur. Acı beden, mevcudiyet için bir yakıttır.