1963 doğumlu dünyaca ünlü Amerikalı moda tasarımcısı Marc Jacobs‘tan kısa, samimi ve içten bir röportaj…

S: Twitter veya diğer sosyal mecraları kullanıyor musunuz? Firmanız bunları çok başarılı kullanıyor.

MJ: Ben, Mark olarak kullanmıyorum.

S: Yani insanlar size ulaşmak için arıyorlar.

MJ: Evet, ama mesaj kullanıyorum. Mesaj atmayı seviyorum. I-Phone kullanıyorum.

S: Hala güvensiz ve sahip olduğunuz şeyleri hak edecek kadar yetenekli olmadığınızı mı düşünüyorsunuz?

MJ:  Geriye dönüp baktığım zaman benden daha iyi şeyler yapanların olduğunu düşünüyorum. Ama bu artık 24/7 böyle değil, eskisine göre düzelme var. An’ın içinde olduğumda ve yapmam gerekeni yaptığımda herşey iyi, güzel ve mükemmel. Ama geriye bakıp aman Tanrım daha iyisi var, bu kişi şunu yapmış, diğeri bunu yapmış dediğimde kayboluyorum. Geçmişte veya gelecekte yaşamak gerçek değil. Şimdideyiz. Rahatlık ve güven “şimdide”. Kendimi başkası ile karşılaştırmadığımda, kimseden daha iyi veya daha kötü olmak zorunda değilim. Kendimi daha iyi hissetmek için başkasının benden daha kötü olmasına gerek yok. Kendi yolumda yürümeli ve yapabildiğimce an’da kalmalıyım.

S: Hayatınızda henüz yapmadığınız ve yapmak istediğiniz neler var?

MJ: Sahip olduğum herşeyden daha fazla olsun. Daha fazla sex, daha fazla yemek yiyeyim, spora daha fazla gitmek, daha fazla koleksiyon çıkarmak…Manikür olmak, daha fazla sanat görmek…

S: Tasarımcı olmak isteyen birisine ne gibi bir tavsiye verebilirsiniz?

MJ: Tavsiye vermem. Ama tecrübelerimi paylaşabilirim. Mesela bana yarayan şeyler: Vazgeçmemek, yaptığım şeye tutku ile bağlı olmak. Kendime inanmadığım zamanlarda ise bana inanan kişilere dönmek.

S: Eleştirilere ve eleştirmenlere hala önem veriyor musunuz?

MJ: Evet, insanım ve ben de üzülebiliyorum. Saygı duyduğum çok az gazeteci var, çünkü çoğunun neye baktıklarını bilmediklerini düşünüyorum. Bu sebeple bazen eleştirilerin geçerli olmadığını düşünüyorum. Yapıcı eleştiriye açığım ama aptallıkla aram yok. Saygı duyduğum eleştirmenlerden eleştiri gelince üzülürüm, çünkü haklı olduklarını hissederim.

S: Ne zaman başardığınızı hissettiniz?

MJ: Henüz başardığımı düşünmüyorum.