Online neslin yeni adı: GDOL

5 Nisan 2012 tarihinde Haliç Kongre merkezinde Doğan Online grubunun gerçekten çok başarılı projesi “GDOL 2012” start aldı.

http://www.gdol.com.tr/yeniNeslinadi.aspx

GDOL açılımı: Generation onliners, yani online kullanıcı jenerasyonu. Yani bizler.
Teknoloji editörü ve gazeteci Serdar Kuzuloğlu’nun sunumu ve moderatörlüğünde 35 katılımcının birbirinden ilginç sunumları ile son derece bilgi verici, yaratıcı, gelecekle ilgili heyecan veren bir organizasyon idi.
Sırasıyla çıkan konuşmacılardan aldığım ilginç bilgileri notlar halinde burada paylaşacağım. Kendim gibi birçok kişi, kurum ve öğrencinin de faydalanmasını umuyorum.

Gareth Deere (Ipsos mediact global, global araştırma direktörü)
http://www.ipsos.com/mediact/
Digital dünyanın en güzel yönlerinden birisi herkese ulaşabilmenizdir.
Mobil dünyaya yönelirsek, cep telefonlarımız günün %81’i açıktır.
Perakende sektörüne bakarsak satın almaya daha çok zamanımız var artık. Daha az uyuyor, daha çok yaşıyoruz.
Markalar hakkında yabancıların yaptığı yorumlarla fikir sahibi oluyoruz, yorumları takip ediyor, kararlarımızı verirken bunları da dikkate alıyoruz.
En önemli konulardan birisi etkileşimde olmak. Firmaların müşterileri ile iletişim kurması, müşterilerinin bilgilerini özelinde tutarak doğru bilgileri toparlayabilmeleri, müşterilerinin istekleri doğrultusunda kişiselleştirilmiş ürünler sunulması.
Dünya genelinde internette harcama yapma kararını %81 oranla kadınlar yapmaktadır.
Firma olarak cep telefonu ve tabletlere yüklenen özel aplikasyonlar ile kullanıcıların hangi sitelere girdikleri, ne ile ilgilendiklerini, ne kadar süre internette kaldıklarını takip edilebilen yazılımlar pazarlıyorlar.

Türkiye, facebook kullanıcı sayısı olarak dünyada 6.sırada yer alıyor.
%80 kullanıcı sosyal medyayı takip ediyor
Bu %80 mecranın %75’i aktif facebook kullanıcısı
%40 facebook kullanıcı oranı 4-14 arası çocuklardan oluşuyor

Bilgisayar veya cep telefonları ile internete bağlıyız ve yaklaşık 10 saatimizi internete bağlı geçiriyoruz.
yılın 21 günü cep telefonu kullanıyoruz ve 60 gün televizyon izliyoruz
%81 oran yatarken bile cep telefonunu açık bırakıyor
%61 oran TV izlemektense online olmayı tercih ediyor
%70 oran internette özel tecrübeler yaşamayı tercih ediyor
%67 oranda Twitter kullanıcısı takip ettiği markayı Twitter’da öneriyor
%31 kullanıcı Twitter’a cep telefonları vasıtası ile bağlanıyor

2-5 yaş arası çocuklar daha bağcıklarını bağlamayı öğrenmeden Ipad, bilgisayar ve cep telefonu kullanmayı öğreniyor

İnsanlar artık gazeteyi bile tabletlerden okuyor. Örneğin Economist gazetesinin okuyucusu 6 hafta gözlemlenmiş ve ağırlıklı olarak tabletlerden okudukları görülmüş. Dolayısı ile artık medyayı komple cep telefonlarına ve tabletlere taşıma projeleri geliştiriliyor.

BBC ile de bir araştırma geliştirilmiş. Cep telefonunda en çok izlenen saatler tespit edilmiş. Böylece internetteki kullanım hakkında bilgilere ulaşılmış.

Ingiltere’de ilk 100 aplikasyon incelenmiş ve bunların sadece 10 tanesi aktif olarak kullanıldığı görülmüş.
%75 oran sadece 8 aplikasyonu kullanmış.

Rufus Weston (BBC Global news, dijital pazar yöneticisi)
http://www.bbc.com
BBC dünyanın en gelişmiş haber kanalı ve en büyük dijital haber paylaşımcısı olma özelliğine sahip.
147 milyon radyo dinleyicisi, 86 milyon TV izleyicisi ve 31 milyon online kullanıcı ile her hafta 225 milyon kişiye ulaşıyor.
2011 senesinde Japonya’daki deprem, kraliyet düğünü ve Bin Ladin’in ölümü en çok takip edilen haberler olmuş.
İnsanların kendilerine yüksek kalitede haber alma amaçlı geldiklerinin bilincindeler.
Gelişmekte olan ülkelerde de geleneksel haberleşme sistemlerinden dijital kullanıma yönelim takip edilmektedir.
Türkiye’de dijital haber platformunda şu anda %2 lik kesime hitap ediliyor.
Anahtar kelime takipçilerimizi anlamak.
Generation DOL olarak adlandırdıkları kesim hırslı gençler, kendi ülkelerindeki haberlere ilgili, global düşünebilen, yeni beceriler kazanma inancında olanlar.
Dijital ortamda interaktif modüller yaratmışlar. Örneğin “the world at seven billion” modülü çok büyük başarı kazanmış.27 dile çevrilmiş.
http://www.bbc.co.uk/news/world-15391515
2011 senesinde facebookta en çok paylaşılan link haline gelmiş.
modülün %1 lik kısma eriştiği tahmin ediliyor.

Verileri anlamak, toplanan bilgilere hızlı cevap vermek, ürünü takip etmek çok önemli. İnovasyonun markanıza yarattığı etkiyi çok iyi bilmek ve takip etmek lazım. BBC’yi fazla takip etmeyen kesime markayı nasıl bildikleri sorulmuş, yaşlı, maskülin, İngiliz ve modası geçmiş olarak tanımlamışlar. Daha sonra bu kesim BBC’ye yönlendirilmiş ve yenilikler paylaşılmış, sonuçta fikren çok büyük değişimler yaşanmış.

***Cep telefonu çok önemli, özellikle meşgul ve yoğun olan insanlara ulaşmayı mümkün kılıyor. Cep telefonu ile reklam yapmak bu kişiler açısından daha efektif oluyor.

BBC takipçilerinin en çok kullandığı aplikasyonlar: Youtube,skype,facebook,TWC,Twitter,Bankofamerica, Imdo,E-Bay
***Aplikasyonlar süreklilik yaratıyor!
***Kullanıcılarınızı anlamak istiyor, yeni nesli kazanmak istiyorsanız: onların yaptıklarını yapmalı, gittikleri yerlere gitmeli, kendinizi onların yerin koymalısınız.

Lukas Maixner (Socialbakers eş kurucusu ve genel müdürü)
http://www.socialbakers.com/

Türkiye facebook kullanıcılarını incelemişler.
İnternet kullanıcıların %90’ının facebook kullandıkları görülmüş.
%63 erkek , %37 kadın kullanıcı görülüyor, halbuki ülkelerin genelinde bu oran yaklaşık %50-%50 olarak tespit edilmiş.
%40 kullanıcı 18-24 yaş arasında
%29 kullanıcı 25-34 yaş arasında. Bu 2 veri pazarlamacılar için hedef kitleyi oluşturduğu için gayet pozitif bir oran olarak adlandırılıyor.

Turkcell facebook takipçisi açısında firmalar arasında lider konumda. Halbuki diğer ülkelerde daha ziyade perakende sektöründen markaların lider oldukları gözlemlenmekte.
Garanti bankası ise takipçi açısından 5.sırada…Bu da çok ilginç olarak tanımlanıyor, çünkü yine diğer ülkelerde bir bankanın fanlarının olduğu pek görülmüyor.

Twitter Türkiye incelenmiş, takipçi adedi olarak sırasıyla: Cem Yılmaz, Abdullah Gül, Demet Akalın, Okan Bayülgen, Gülben Ergen, Recep Tayyip Erdoğan, NTV Spor, NTV, Kemal Kılıçdaroğlu ve Erdil Yaşaroğlu.
Ünlüler, siyasiler ve basın mecrsı görülüyor. Firmaya rastlanmıyor.
Twitter kampanya yapmak istiyorsanız iyi bir mecra. Ama sürekli kullanıcılar hedeflemeli ve kullanıcılara aktif olarak cevap vermelisiniz.

Do it onliners segmentini nasıl analiz edersiniz?
1. Fan sayısı
2. Büyüme Oranı: ne kadar hızlı büyüyorsunuz, rakiplerinize oranla ne kadar büyüyorsunuz, kampanyalarınızı ne kadar iyi yapıyorsunuz
3. Etkileşim-iletişim: Size yapılan yorumlara ne kadar sürede cevap veriyorsunuz, mesajlarınız beğeniliyor mu, paylaşılıyor mu, yorum yapılıyor mu
4. Sosyal medyadaki kampanyalarınız : Hala birçok şirket sosyal medyayı kampanya yapacak “bir diğer mecra” olarak görüyor ve cevap vermiyor. Böylece müşteri de kaybedebilirsiniz.
5. Markanızın günlük yaptığı “post” sayısı: Bunu iyi ayarlamak lazım, ne fazla ne az.
6. Sosyal mecradaki sayfanızın büyüklüğü ve zenginliği

Rakiplerinizle karşılaştırma yaparsanız en fazla yorumlanan,beğenilen, paylaşılan kampanyaları görebilir, ona göre siz de kampanya üretebilirsiniz.

Süperfan olarak adlandırdığımız takipçiler sayfanızı sıkı takip eden ve yorumlar yaparak sürekli kullanan kesimdir ki bunlara sadece takipçi olap yorum getirmeyenlere oranla daha çok önem vermek gerekir.

2 örnek olay paylaşıldı:
1 tanesi Çek cumhuriyetinde gerçekleşen PUMA eventi.
http://www.puma.com/news/puma-india-launches-the-creative-factory-to-custom-design-sneakers-
Puma’nın ürettiği özel bir ayakkabısı kullanıcılarına sunuldu ve herkes kendi tasarımını yarattı. Yaratılan tasarımlar arkadaşlarının beğenisine sunuldu ve en beğenilenler üretildi.
Kampanyanın başlamasından 3 hafta sonra sayfa 400bin kullanıcıya ulaşmıştı ve 800 tasarım yaratılmıştı. Markaya 60bin yeni fan kazandırıldı.

2.Kampanya Avea ile gerçekleştirildi.
Avea facebook sayfasını beğendikten sonra cep telefonu numaranızı girerek 2000 dakika bedava konuşma süresi kazandırıldı.
Bu kampanya ile ilk 10 günde 700bin yeni fan kazanıldı.
Kampanya sonunda bu rakam 1.000.000’a ulaşmıştı.
Ayrıca en güzel tarafı çok büyük bir CRM datasına sahip olundu, çünkü facebook kullanıcılarının da profiline ulaşılmış olundu, dolayısı ile yaş, beğenileri, takip ettikleri gibi ciddi veriler elde edildi.

Sosyal medyadaki başarıyı anlayın.
Kendi topluluğunuzu oluşturun.
Bu topluluğu iyi yönetin
Hedeflerinize ulaşın.

Sosyal medya “içerik”ten ibarettir.
Müşteri ve takipçilerinizden gelen geri bildirimlere çok önem verin, onlarla iyi iletişim kurun.

Paul Berney (CMO&EMEA Direktörü)
http://www.mmaglobal.com/

Cep telefonları tüketici davranışlarını önemli ölçüde değiştirmiştir.
Cep telefonu günlük davranışlarımızı dahi etkilemiş, değiştirmiştir.
Cep telefonu ile olan her türlü etkileşim-iletişim beklentileri arttırmaktadır.Dolayısı ile markalar hakkındaki beklentilerimiz de yükselmiştir.
Cep telefonu ile haberleşme-mesajlaşma yanında alışveriş yapıyor, fiyat karşılaştırıyor, yer buluyor, TV seyrediyor, gazete okuyoruz.
Müşteriler markalardan çok birbirlerine güvenmektedir. Avrupadaki tüketicilerin %30’luk kesimi cep telefonu ile alışveriş yapmıştır.
Artık markanız hakkında yanlış bilgi veremiyor, yalan söyleyemiyorsunuz. Çünkü tüketici yorum yapanlar aracılığı ile kendi markanız hakkında söylediklerinizi anında teyid ediyorlar.
Generation onliners anında satın almak, anında tüketmek istiyorlar. Herşeyi anında yapabilirim fikrine alışıklar.
Cep telefonuna yüklenen belli programlar ile artık televizyondaki reklamı müzikten anlayabiliyor, oyuncuların kullandıkları ürünleri, giydikleri kıyafetlerin markalarını öğrenebiliyor ve bunları satın alabiliyorsunuz.

Japonya’da bir oyun icat edilmiş. Co-ru-pu-ra.
Bu oyunda şehri inşa ederek puan kazanıyorsunuz. Oyunun özelliği şehirdeki bu yerleri ziyaret ederek ve yorum yaparak puanları kazanmanız.
Oyun o kadar büyük başarı sağlamış ki Japon Turizm bakanlığı ana sponsor olmuş.

Pazarlama sektöründe müşterilerimizin ne düşündüğünü, ne hissettiğini bilmek isteriz.
Artık sermayeden temele indiğimiz bir dönemdeyiz.
Generation onliners’ın beklentileri:
*çok kanallı olunması
*gerçek zamanlı olunması
*iyi iletişim sağlanması
*sorumluluk sahibi olunması

Markanızın gidişatını müşteriniz belirler.
İkna edilmek, ihtiyacın karşılanması ve tüketicinin kontrolde olması ana beklentiler…

Adam Ostrov (Mashable INC. genel yayın yönetmeni)
http://mashable.com/

Şirketimizin hikayesi silikon vadisindeki şirketlerden biraz farklı.
Şirketimizin hikayesi, kurucusu 2005 senesinde 19 yaşındayken üniversiteye gitmekten vazgeçip sosyal medyaya odaklı bir blog kurması ile başladı. Ailesinin evindeki bodrum katında günde 15-16 saat çalışarak blog yazdı. Site zamanla organik bir şekilde büyümeye başladı, 2007 senesi başlarında freelance çalışanları işe almaya başladı. Hiçbir dış destek almadan büyüyerek bugün New York ve Sanfrancisco’da çalışan 70 eleman ile yoluna devam etmektedir.2010 senesine kadar kendimize ait bir ofisimiz yoktu. Başlangıcımızdan 1 sene sonra ayda 500.000 hit almaya başlamıştık.
Bugün ise 23 milyon bireysel ziyaretçimiz bulunmaktadır.
Türkiye’den ayda 200bin ziyaretçi alıyoruz ve ilk 6 ülke içersinde bulunuyor.
2006 başlarında site ziyaretçilerimizin %65’inin arama motorlarından geldiğini gördük.Bu oran sosyal medyadaki yeri sağlamlaştıkça azaldı.
Şirket kuran veya iş yapmak isteyenler için gelecek vaad eden iletişim ağlarını bilmek ve oralarda profil yaratmak, sosyal medyayı üst seviyede kullanmak önemlidir.
Yıllar içersindeki internet ortamındaki gelişmeleri incelersek 2006 senesinde google ve RRS ön planda idi.
2009 senesinde Facebook ve Twitter gibi mecraların aynı zamanda haber yayma kanalları olarak ta kullanılmaya başlanması ile birlikte stratejimizi o yöne kaydırdık. Sonrasında cep telefonu aplikasyonları ve son 6 ayda yıldızı parlayan google +…
Sosyal medya en önemli aktivite haline gelmiştir.
İnternet kullanıcılarının %25’i e-maillerine bakar, sosyal mecralara girip bakar.
Sosyal medya kullanıcılarının %52’si markaları takip etmektedir ve %70 kısım online alışveriş yapmaktadır. Dolayısı ile iş dünyası için de önemli bir mecradır.
Bizim için facebook ve twitterdaki takipçilerimiz olması önemli değil, bunların etkileri çok daha önemli.
Kısacası ne kadar kişiyi tanıdığınız önemli değil, kimleri tanıdığınız, kimleri etkilediğiniz ve onların kimleri etkilediği çok daha önemli.

Tüketicilerin markalara olan etkilerinden bahsedersek, birkaç örnek vermek isterim:
**Örneğin Amerikan GAP markası logosunu değiştirmek istedi. Sosyal network sitelerinde öyle bir karşı protesto ile karşılaştı ki klasik logoları ile devam etme kararı aldı.
**Bank of Amerika kart kullanıcılarına ayda 5 dolarlık bir kart kullanım bedeli yansıtmak istedi. Sosyal medyadaki yansıması ve etkisi o kadar büyük oldu ki 1 aydan kısa sürede planlarını değiştirmek zorunda kaldılar. Milyonlarca müşterisinden 5 dolarlık bir gelir kapısını kapattılar.
**Amerikanın en büyük on-line film firmalarından birisi Netflix fiyatlarını arttırmak istedi, firma değeri 2/3 oranında azalma gösterdi.
https://signup.netflix.com/global
**Starbucks firmasının facebookta yaptığı kampanyalar ile 1 milyon müşteri çekti.
http://mashable.com/2011/08/24/starbucks-facebook-places/
**Şu anda en hızlı büyüyen sitelerden birisi olan Pinterest bir fotoğraf paylaşımı platformu. http://pinterest.com/
Burada yer alan Wayfare firması pinterest vasıtası ile kendilerine bağlanan müşterilerin %10 daha fazla alışveriş yaptığını ve sitelerinde daha fazla zaman harcadıklarını görmüş.
**Youtube’un en ünlü kullanıcısı Ray William Johnson, Makerstudios firması tarafından işe alınıyor ve Hollywood endüstrisini tekrar yaratıyor.
http://www.youtube.com/user/RayWilliamJohnson
Makerstudios firması youtube’da 250 kanalın sahibi, burada gelecek vaad eden, kendi kendini yaratmış youtube starlarını destekliyor. 33 milyon takipçisi bulunuyor. Ayda 500 milyon izleme alıyor.
http://www.makerstudios.com/
**Amazon.com sitesine kitabını yükleyip 100 milyon kopya satan yeni yazarlar da artık gündeme geldi.
**The Voice izleyicilere on-line oy verme şansını veriyor.
http://www.nbc.com/the-voice/
** I-Pad aplikasyonu olarak yaratılan “Draw Something” aplikasyonu piyasaya sürüldükten 6 hafta sosyal mecradaki müthiş başarısı ve 33 milyon kullanıcısı sayesinde sonra Zynga tarafından 180 milyon dolara satın alınmış.
http://itunes.apple.com/us/app/draw-something-free/id488628250?mt=8

Lisa Gansky (girişimci, yatırımcı,yazar, Dos Margaritas direktörü)
http://lisagansky.com/
http://meshing.it/
Önce internet ağından bahsetmek isterim. Bu ağ ürünlerimizi, servislerimizi ve yeteneklerimizi paylaştığımız bir ortamdır. Mülkiyet çok demode oldu. Bu paylaşım ortamı mülkiyet duygusuna galip geldi. Paylaşılan datanın sahip olunan dataya oranla çok daha değerli olduğu bir dönemdeyiz.
Paylaşmanın uzun bir tarihçesi var.
2050’de dünya nüfusunun %75inin şehirlerde yaşayacağı tahmin edilmektedir. Bu da daha az alanda daha çok kişi olacağı yani insan yoğunluğunun artacağı anlamına gelmektedir.
Son dönemlerde daha önce olmadığı kadar çok fazla insana bağlıyız.
Sosyal mecralar: Tanımak istediğimiz veya tanıdığımız insanlara bağlıyız.
Cep telefonları: iletişim sağlıyor, yer buluyor, ziyaret ettiğim şehirlerde benimle aynı zevklere sahip insanları bulabiliyorum.
Fiziksel şeyler: Örneğin binaların enerji kullanımını ölçebiliyor, kimler tarafından kullanıldıklarını görebiliyoruz. Artık üretme-kullanma ve atma devri yerine farklı iş yaklaşımları geliştiriliyor.
Bir örnek paylaşmak isterim.
Araba paylaşımı, bu yaklaşık 40 sene önce Avrupa’da uygulanmaya başlanan bir sistem idi. Amerikan markası Zipcar bu fikri tekrar benimsedi, İşin anafikri firma olarak arabalara sahip olmak ve bunları kullanacak doğru yerlere dağıtmak, araba sahiplerinin fazla olmadığı alanlara göndermek idi.http://www.zipcar.com/
Yapılan araştırmalarda kuzey Amerika ve batı Avrupada arabaların zamanın %8’inde kullanılmadığı görülmüş. Araba sahibi olmanın masraflı bir konu olduğu düşünülürse bu bir ziyan oluyor.
Dünyanın en büyük araba kiralama-paylaşım firması olan zipcar’ın başarısının arkasında ulaşım sektöründe değil iletişim sektöründe olduklarını düşünmeleri yatar.
Araba satarken müşteri ile tek seferlik bir iletişim halinde olunurken, müşteriden kiralanan sistemle müşterisini daha iyi tanıma ve ihtiyaçlarını tespit etme imkanını yakaladı…
Kullanılmayan değerler = çöp anlamına gelir.
Halbuki kendi arabamızı paylaştığımız zaman hem araba kullanılır ve otoparkta durmaz hem de biz para kazanmış oluruz.
Whipcar markası altında 2010 senesinde yaratılan yeni bir konsept ile artık komşunuzun arabasını kiralayabilir hale gelindi. 6 ayda 1.000 araba kiralamışlar, kiralayan kişiler kendilerine 500 ile 750 pound arası aylık bir gelir kapısı açmış.
http://www.whipcar.com/terms-and-conditions/

Darling Delicious markası, kozmetik sektöründe ve parfüm, kozmetik ürünleri yaratmak isteyen sanatçılar için yeni ürünler yaratıyor.
Mağazalarında gelen müşterilerine ürünleri test ettiriyor ve geri bildirimleri toparlayarak ar-ge sürecinden zaman kazanmış ve zaiyatı minimize etmiş oluyorlar.
http://www.darlingdelicious.nl/index.php?route=common/home

Kickstarter sitesi yeni projeleri ve ürünleri olanlar ama sponsoru veya finası bulunmayanlar için bir sergileme ve takipçileri tarafından beğenilen projelere yapılan maddi destek ile projeleri gerçekleştirme imkanı verdi.
Kişi hem projesine gerekli maddi desteği sağlıyor hem de o desteğin %5’lik kısmını websitesine katılım bedeli olarak veriyor.
http://www.kickstarter.com/
2011 senesinde 100 milyon dolarlık destek alarak kişilerin projelerinin gerçekleşmesine aracı olmuştur.
Bu siteye benzer bir diğer site de Ulule.
http://www.ulule.com/

Bir diğer enteresan oluşum ise Loosecubes.
Ofisinizde kiralayabileceğiniz bir alan veya çalışma masası bulunuyorsa bu oluşuma üye olabiliyorsunuz.
http://www.loosecubes.com/

İngiltere’de bir araştırma projesi olarak başlayan Mappiness, insanları neyin mutlu ettiğini sorarak bu konuda bilgi toplamaya başladı. Toplanan bilgilerin çoğu herkese açık. Buradan konunuza göre fikir sahibi olabilir, fırsat yaratabilirsiniz.
http://mappiness.com/

London Data Store sitesi trafik durumu, kriminal suçlar, gayrimenkul, metro sisteminin işleyişi, londra nüfusunun büyümesi gibi birçok farklı konularda grafikler ve bilgiler paylaşmaktadır.
http://data.london.gov.uk/

Hataların paylaşılması da çok önemlidir.
Şehirlerde meydana gelen bazı aksaklık ve kazaların payklaşımı aynı hataların tekrar yapılmaması, zaman kazanılması ve ekonomi yapılması açısından çok önemlidir.

DEVAMI GELECEK…

Bu yazı İş dünyası- Business world içinde yayınlandı ve , , , , , , , , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.