Pera Müzesi’nin Starbucks Cafe ile ortaklaşa gerçekleştirdiği etkinliklerin 3. konuğu “Mutluluk” hakkında konuşma yapan Davranış Bilimleri Enstitüsü başkanı psikolog “Emre Konuk” oldu. Starbucks’ın güzel kahve ve pasta ikramları eşliğinde gerçekleşen etkinliğe katılım da yüksekti. Sonsuz bir konuyu 1,5 saatte genel hatları ile ele alan Emre Konuk’tan bazı notlar…
Mutluluğun Sınırları:
1. Büyük ikramiye ( Büyük ikramiye kazananlar arasında yapılan bir araştırma sonucunda ikramiyeyi kazananlar ilk hafta neredeyse uyuyamıyor, evde sürekli bu konu konuşuluyor. 3-4 ay sonra bu heyecan değişmiş, aile içi kavgalar yaşanmaya başlamış oluyor ve eski seviyesine geri dönmeye başlıyor.)
2. Sağlık / Felç
Boynundan aşağısı felç olan kişiler üstünde yapılan mutluluk araştırmasında: 8 haftada olumlu-olumsuz duygular eşitleniyor. 1-2 yılda sağlıklı kişilerin seviyesine geliyor.
3. Travmatik yaşantı:
1. Cinsel taciz 2. Kronik şiddet 3. Aldatılma (Bu 3 konudaki travmalarımızı profesyonel uzman yardımı alabildiğimiz taktirde atlatma kapasitesine sahibiz. Şayet beynimiz travmaları halledemiyorsa sorunlar doğuyor.
Mutluluğumuzu bağladığımız konular:
1. Edindiklerimiz, başarılarımız 2. İşte terfi/atılma 3. Refah Düzeyi 4.Fiziksel çekicilik 5. Fiziksel sağlık
Bunların hiçbiri gerçek anlamda mutluluğu barındırmıyor. Aralarında korelasyon bulunmuyor.Refah düzeyini ele alırsak, milli geliri yılda 8.000 USD olarak gösterilen ülkelerde bu gelir mutlulukla ilişkilendiriliyor. Bu gelirin üstündeki ülkelerde mutluluk seviyesinde gözle görülür bir farklılık bulunmuyor. Sadece daha fazla avantajlar olabiliyor. Yapılan bir araştırmada Türkler ile Japonlar aynı derecede mutlu çıkmış ki Japonya’nın milli geliri 30-40bin USD cıvarında olup Türkiye’nin yeni 10binlere geldiği söyleniyor.
Mutlu olan ve olmayan aileler arasındaki farkı araştırmak üzere deneyler yapılıyor. 1 çifte 1 sorun veriliyor, konuyu evdeki tartışmaları videoya alınıyor ve bu videonun sadece 10 dakikası aradan çıkarılıp alınıyor, ayrılacaklar mı boşanacaklar mı şeklinde puanlanıyor. Bu 10 dakika sonucu verilen puanların çiftin geleceğini tutturma oranı %94 çıkıyor.
Eşiniz, arkadaşınız, sevgiliniz, yöneticileriniz ile tartışma şekliniz belirleyicidir. İyi giden evliliklerde 1 olumsuz laf/hareket sonrası 5 olumlu laf/hareket geldiği tespit ediliyor. Örneğin; eşinize kırıcı bir laf ettiniz, tartıştınız…Sonrasında gülümsemek, omzuna dokunmak, sarılmak, birşey istiyor musun veya canım benim gibi laflar etmek olumlu yönde etkiliyor. Bunların hiçbiri teknoloji ve maddiyat gerektirmeyen davranışlar. İlla ki çiçek veya pahalı hediyeler almak, çok büyük jestler yapmak zorunda değilsiniz deniyor. Çok basit yapıcı davranışlarla olumlu değişimler sağlayabilirsiniz deniyor.
Mutlu insanlar eylem içersindedirler. Zamanı unutur, kendilerini verir, bağlanır, kendileri olurlar. Kendileri gibi hissederler.
İyimserlik ve karamsarlık özelliklerinin genetik mirasla geldiğini gösteren birçok veri bulunmuş olmakla birlikte her 2si de değiştirilebilen özelliklerdir deniyor. Güven, ihmal, aidiyet, bağlanma, dışlanma, önünü görememek, denge, kriz, beğenilme isteği, sayılma ihtiyacı, aşağılanma ve anlamlı yaşam …Ağır travmaların sebebi hep bunların çevresinde döner.
Kronik mutsuzluk ve karamsarlığın geçmişinde genelde travmatik bir süreç yaşanmıştır. O süreç unutulmuş, kapanmış, üstü örtülmüş olabiliyor. Bu kişilerin profesyonel destek görmeleri iyileşmeleri açısından şarttır deniyor.
Mutsuzluk bulaşıcıdır. Mutsuz insanların çevresinde sürekli bulunursanız siz de etkilenirsiniz. Bunu fark edip yardımcı olmak veya yardım edemeyeceğimiz durumlar varsa uzaklaşmak veya profesyonel destek istemek en doğrusu deniyor.
Mutlu insanların başlıca özellikleri ; anlamlı yaşadıklarını söylerler, odaklanmayı sağlarlar, yeteneklerini anlamlı şeylerin hizmetine sunarlar, keyif alırlar, doyum hissederler…
Emre Konuk hakkında daha fazla bilgi için: