Kitapçı önünden bir kitap almadan geçtiğimi söyleyemeyeceğim. Kitapçılara ve plakçılara özel bir zaafım bulunur. Evde okunma sırasında bekleyen onlarca kitabım varken yaklaşık her hafta bu sıraya bir tane daha eklenir. Neyse ki şu son zamanlarda okuma gazını vermiş gidiyorum, çok ta keyifli kitaplara denk geldim. Bugün de tamamen tesadüfi olarak Taksim’de Sahaf festivali olduğunu görerek standlara hemen daldım. Onlarca sahaf, eski kitaplar, kullanılmış kitaplar, yeniler, dergiler, plaklar, haritalar, posterler derken saatler akıp gidiveriyor. Arada koleksiyonerlere, gerçekten ilgililere denk geliyorsunuz, özel bir kitap basımı, özel bir dergi sayısı arıyorlar. Kitaplar 2 lira 3 lira 5 lira en pahalısı 15 lira…Kampanyalar bile var 3 kitap 10 lira. Şaka gibi. Elbette bunların hepsi ya eski ya da kullanılmış ama birçoğu da yeni gibi. Bazı insnlar başkasının elldiği kitabı alamaz ama onun da keyfili bir yanı vardır.
Satıcılar da kitaplar kadar eski görünümlü, nedendir anlamam sanki eski kitap satıyorsan sen de eskiyorsun gibi bir görünüme bürünüyorsun…Bir salaşlık, koyvermişlik oluyor. Uzun süredir sahaflara uğramadığım için bunları bir arada görmek çok keyifli geliyor. Yorulursan kömürde pişen bir de Türk kahveni içersin, alırsın kitabını eline 3-5 sayfanı okumaya oracıkta başlarsın. Meraklısına güzel bir etkinlik, 10 tane de kitap alır kaçarsın.