Yakın bir zamanda bir dost ortamında konuşuyorduk, değişimler, eğitimler, hayatımızı daha iyi yönde yaşayabilme gibi son yıllarda artık herkesin dilinde olan değişim ihtiyacı…Bu ihtiyaç öyle bir seviyeye geldi ki konuyu açtığım her insan adeta içercesine dinliyor, tavsiyeleri değerlendiriyor ve kitapları okuyor. Son dönemlerde de zaten o kişiler teker teker karşıma farklı dertler ve ihtiyaçlarla çıkar oldu. Mutluyum çünkü bunu ben isteyerek çekiyorum. Kendi yarattığım değişimleri başkaları ile paylaşmak ve onların da olumlu gelişimlerine aracı olabilmek çok mutluluk verici.
Bir gün kendi bir işim sebebi ile telefonda yeni tanıştığım birisi ile konuşuyordum, konu konuyu açtı, hemen ortak noktamızı bulduk, hararetle konuşmaya başladık. Yeni bir oluşuma başlamak istiyordu ama karşısına çıkan insanlar işleri uzatıp pek te ilgilenmiyorlardı. Bu da onda bir gerilim yaratıyordu. Burada ilk yapman gereken şey kendine dönüp sormaktır: Bu insanlar neden yapmak istediğim şeye yeterince ilgi göstermiyorlar? Acaba benim bu konuda tereddütte olduğum noktalar veya kendimi eksik hissettigim noktalar var mı? Sordum var mı diye…Evet bazı tereddütlerim var dedi, o zaman karşındaki insanlar senin “aynandır” yani senin yaşadığın tereddütü onlar sana ilgi göstermeyerek yansıtıyorlar. Demek ki sen eksiklerini tamamlayıp yoluna aynen devam etmelisin, bu süreci ilgisizlik olarak değil kendini tamamlama ve yola devam etme olarak değerlendirmelisin diye konuştuk.
Yine başka bir arkadaşım birgün bir ortamda yanıma gelerek erkek arkadaşından ayrıldığını, bu duruma çok üzüldüğünü ve ne yapması gerektiğini bilmediğini söyledi. Tamamen karşısındaki kişiye odaklı olarak üzülmenin hiçbir anlamı yok. Ona da kendi içine dönmesini ve hayatında değiştirmek veya düzeltmek istediği konular ile ilgili içsel bir yolculuğa çıkmasını tavsiye ettim.
Bütün bu değişimleri yapmakta beni çok etkileyen ve son 1 senemde istediğim gibi bir hayatı yaşamama kapıları açan yazar Shakti Gawain’in “Yaratıcı İmgeleme” kitabı gerçekten müthiş bir kaynak…
Aslında istediğimiz herşeye sahip olabiliriz. İstediğimiz her değişimi sağlayabiliriz. Ama bunun tek ve en önemli maddesi “ne istediğini bilmek, bunu çok arzulamak ve bu yolda gerekli atılımları yaparken de karşımıza çıkan en ufak şeyi FARK ETMEKTİR. Aslında herşey akışındadır ve olması gerektiği gibidir.
Bir değişime başlarken içimiz karşı koyabilir, mesela “kendine güven” konusu çoğu insanda ciddi bir sorundur. Dışarıdan baktığınız zaman gayet güvenli ve itibarlı duran birçok kişi bu “görüntüyü” sağlamak için çok çaba sarf eder. Nasıl daha güvenli bir hale gelinebilir? Bunun aslında çok zor olduğunu söyleyemem. Yeter ki isteyelim. Bunun için sabah kalkmadan önce ve akşam yatarken yapabileceğimiz ufak bir meditasyon çalışması ile başlayabiliriz. Aşağıda yazacaklarım herkese göre değişebilir, herkes kendine göre ilaveler veya çıkarımlar yapabilir. Amacı sadece düşünce şeklini göstermek ve beynin nasıl programlanacağını anlatabilmektir. Öncelikle “olumlama” yaparken hiçbir zaman istemediklerimize değil daima istediklerimize odaklanmalıyız. Bu olumlamaları her cümleyi 3er kere tekrarlayarak, olabiliyorsa yüksek sesle ve içten hissetmeye gayret göstererek yaptığınız taktirde kısa sürede içinizde büyük hafiflemeler ve çok güzel değişimler göreceksiniz.
Ben kendimi seviyorum. (bunu herkes söyleyemez, bunu hissederek söylemek çok önemli)
Ben kendime güveniyorum.
Ben kendime saygı gösteriyorum. (bunu yapıyor musunuz gerçekten? Sorun bakalım. Ve uygulayın)
Ben vücudumu seviyor ve sayıyorum.
Ben pozitif bir insanım.
Ben hayatımı seviyorum.
Ben mutlu bir insanım.
Mutluluk almayı VE VERMEYİ kabul ediyorum. (bu çok güçlü bir olumlamadır, kaçımız kabul ediyor bir sorun kendinize)
Hayatımda istediğim değişimleri yapabilecek güç benim içimde (başkasından medet ummayın)
Hayatımı istediğim şekilde şekillendiriyorum.
Her gün yeni bir gün ve sürprizlerle dolu. (yeter ki görün)
Başıma gelecek her güzelliği onaylıyor ve kabul ediyorum.
Güzellikler hayatıma çoğalarak giriyor.
İstediğim herşeyi elde edebilecek akla, çalışma azmine ve inanca sahibim.
ŞİMDİ OLUMSUZ TÜM İNANÇLARIMI VE TECRÜBELERİMİ TERK EDİYORUM
Birikmiş tüm kırgınlıklarımı, öfkemi, üzüntülerimi ve kızgınlıklarımı salıyorum. İç dünyamın kapılarını evrenin pozitif enerjilerine açıyorum. (burada sıkıntı yaratan kişilerin isimleri ile birlikte salıvermek çok daha etkin olacaktır.eski öfke ve kin zamanla azalacak ve kaybolacaktır)
Dünya gereksindiğim herşeyi bana daima veriyor.
Bu dünyaya verecek çok şeyim var.
Evrenin enerjileri
Kendimi ve sevdiklerimi affediyorum (bunu hergün sık sık tekrarlayın, müthiş bir rahatlama yaşanacaktır, başkalarını affetmeye odaklanmışken kendimizi hep unuturuz) Hepimiz mutlu ve özgürüz.
Sahip olduğum herşey için şükrediyorum.
Başkalarının size nasıl davranmasını, kabul etmesini, onaylamasını bekliyorsanız önce o olmalısınız. Siz kendinize saygı göstermiyorsanız saygı bekleyemezsiniz. Zaten yansımanız saygısızlık yaşamak şeklinde olacaktır. Dolayısı ile önce olmak istediğiniz kişiyi “içten gelerek ve inanarak” olun, sonrasını dünya enerjilerine bırakın. Çünkü içten arzulanan herşey yolunu bulur ve uygun zamanda, uygun şekli ile gerçekleşir. Buna kesin inanın, hiç hafife almayın, sabırla beklemeyi öğrenin.
Herşeye rağmen evren yaşanılacak güzel bir yerdir.