Saat 06.50. Yeni bir yılın, ilk gününden ilk kare. Nasıl bir yılın geleceğine dair güzel bir önsezgi veriyor bana kalırsa. Masmavi, güzel bir gökyüzü karşıdan doğmaya hazırlanan güneşin ilk ışıkları ile renklenmeye başlamış. Bulutlara pembe bir ışık düşmüş. Bana büyük bir doğuşun habercisi hissini verdi bu aydınlanış…
Çok güzel bir yıl olacak. İlk defa yeni bir seneye girerken bu his öyle kuvvetle geldi ki…Ama işin güzel ve enteresan tarafı bu his birçok kişide de uyanmış, beklentiler büyük, söylenenler hep pozitif…2009 tüm dünya için zorlu bir yıl oldu, fakat şimdi daha açık bir bilinç ile yaşadıklarımıza baktığım zaman dünyanın yeni bir oluşuma girdiğini çok net bir şekilde görüyorum. Bu sebeple 2010 senesinin gelişim senesi olacağını biliyorum. Çok büyük farkındalıklar yaşanacak, insanlar kendi iç dünyalarına dönecek, yaşamdaki özel görevlerini sorgulayacak, daha faydalı olmak üzere daha önce bilmedikleri spiritüel alanlara yönelecekler, yaşamı fark etmeye başlayacak, evrene ve çevreye saygı ve ilgi artacak, spiritüel boyutta kitlesel birleşmeler, büyük enerji dalgalanmaları yaşanacak…Çok güzel enerjiler doğacak ve zamanın akışına hediye edilerek gelecek nesillere aktarılacak. Farkındalık boyutu artan tüm insanlar bilinç boyutunda yükselecek ve inanılmaz güzelliklere, mucizelere şahit olacaklar.
Hayat aslında başlıbaşına bir mucize…Ama ne kadarını biz kendimiz fark ediyoruz? Ne kadarını taktir etmeyi biliyoruz? Yaşadıklarımızın ne kadarına müteşekkir olabiliyoruz? Günün akışı içersinde kaç tane güzellik kaçırıyoruz? Yeterince dikkat ediyor muyuz başımıza gelenlere? Yoksa herşey tesadüf mü? Her günkü programımızı otomatiğe mi bağladık? Gün içersinde kaç kez kendi varlığımızı fark ediyoruz? Kendimize mi yoksa çevremizde olanlara mı fazlaca odaklıyız? Çevremizde ne oluyor peki? Ağzımızdan günde kaç kez güzel bir kelime çıkıyor? Teşekkür etmeyi biliyor muyuz? Söylediklerimizin ve taktirlerimizin evrensel gücünü hiç fark ettik mi?
Bu seneye girmeden önce büyük kararlar aldım. Aldığım kararların benim için ve herkes ve herşey için çok doğru olduğuna inandım ve düşünce sistemimi ve hareketlerimi çok çok pozitif yönde değiştirdim. Tek kelime ile inanılmaz şeyler yaşamaya başladım. İstediğim ve kalpten düşündüğüm ne varsa oldu diyebilirim. Sadece 3 haftalık bir süre içersinde…Bundaki en büyük etki yıllardır okuyup, çalışmalarına katılmama rağmen aslında gerçekten uygulamadığım, ama son 1 ayda çok büyük bir disiplin ile uyguladığım "düşünce gücü ve enerji kullanımı" yani herkesin bildiği ismi ile Quantum enerji kullanımı-Secret etkisi 🙂
3 haftada hayatımdaki olumlu, büyük-kocaman değişimler sebebi ile bu tekniğin "içten gelerek" uygulanması halinde HERKESE "aynı derecede" olağanüstü etkiler yapabileceğidir. Yalnız burada dikkat edilecek en önemli noktalardan birisi sadece içten istemek değil, ama aynı zamanda isteklerinizin gerçekleşmesi için düşünce sisteminizi, çevrenize olan davranışlarınızı ve kendiniz hakkındaki her türlü olumsuz yargıyı en pozitif hale dönüştürerek istemeye sistematik olarak devam etmektir.
Örneğin günlük hayatta genelde olumsuzluklara odaklanan, herkeste hataları bulan, olumsuz konuşan, eleştirip duran, yapılan herşeyde olumsuz bir taraf bulan ve taktir etmesini bilmeyen, her olumsuzluğu eve ve çevrenize taşıyan birisi iseniz o zaman sadece istemeniz hiçbir işe yaramaz. Böyle birisi iseniz (kimse ben böyleyim demez, ama benim yönetici olarak bu tip tanıdığım birçok insan mevcut) başınıza gelen olumsuzluklarda "neden bu oldu" diye sorgulamak ve kendi payınızı da kabul etmek, gerektiğinde eleştirmek ama eleştiri yaparken de yapıcı olmaya gayret etmek, günlük iş temposu arasında mutlaka bir veya birkaç kişinin herhangi bir işini ve özelliğini ufak veya büyük taktir etmek, arada yaptığımız işten, hobimizden veya ilgilendiğimiz ne varsa başımızı kaldırarak çevreye bir bakıp hiç fark etmediğimiz birçok şeyi fark etmeyi adet haline getirmek olumlu yönde değişimler olacaktır. Bunları yaptıkça ve iyi şeylere konsantre olmayı adet haline getirdikçe iyi ve güzel şeyler tek tek hayatınıza akmaya başlayacaktır. Bu süreç içersinde başkalarına kin, öfke, kızgınlık, kıskançlık gibi duygular beslememek, bu tip konular akla gelince "her işte ve herşeyde bir hayır vardır, elbet bana da bundan bir güzellik çıkacaktır" demek ve konuyu o anda kapatmak, keyif kaçıran her türlü olayda veya sözde, ani tepkiler verip kendi sinirinizi daha fazla bozmak yerine o olayın ve sözün dışında kalmak ve kendi isteğinize odaklanmak çok çok önemlidir. Bu da belli bir farkındalığı gerektirir. Kötü şeyler ve iyi şeyler fark edilmeli. Kötü şey nedir? Kötü şey bazen duruma göre o kadar önemli bir güzelliğe dönüşebiliyor ki…Bunu da görebilmek lazım…
Artık uyanış vakti gelmiştir. Olumlu yaşanan, yapıcı olabildiğimiz her gün bizim için ve çevremiz için büyük bir kazançtır. Olumlu düşünmek hakitan güzellikleri hayatınıza çeker. Zaten bunu uygulamaya başlayıp, olanları görünce ben bugüne kadar neden böyle düşünmedim, neden bunları yapmadım denecektir. Çünkü benim kendi uygulamalarıma bakınca kesin olarak inanılmaz denebilecek şeyler yaşanmaya başlıyor…Gerçekten de bunu nasıl yaparım, Polyanna gibi mi gezeceğim diye düşünenler olabilir, bunun da teknikleri var ve bu konuda yüzlerce kitap yazılmış, filmler çekilmiştir.
Bu konuda önerebileceğim tüm kitapçılarda rahatlıkla bulunabilecek bazı kitaplar :
Bilinenden Kurtulmak-J.Krishnamurti
Dört Anlaşma- Don Miguel Ruiz
Kuantum Başarı-Sandra Anne Taylor
Farkındalık-Osho
Bilinçaltının Gücü-Joseph Murphy
Faydalanılabilecek filmler:
What the bleep do we know
Secret
Audio Kitaplar:
The seven spiritual laws of success- Deepak Chopra
Bir de bence mutlaka hergün yapılması gereken 2 şey: Güleryüzlü olmak ve taktir edecek şeyler bulup, yerine göre teşekkür etmesini bilmek. Hergün güzleryüz gösterip, olumlu konuşunca bakın neler oluyor…Ama içten olunması şart. En basiti ile kendisini kötü hisseden dostlarınızı yaptıklarından veya başına gelenden dolayı hiç eleştirmemek ve sadece kendilerini güçlendirecek ve doğru olan iyi şeyler söylemek, yeni birşeye başlamış kişi ve arkadaşlarınızı desteklemek, ivme verici şeyler söylemek, kesinlikle başkalarının başarılarını ve elde ettikleri maddi-manevi şeyleri kıskanmamak (çünkü zaten bunlar bu olumlama teknikleri ve olumlu davranışlarımız ile istediğimiz taktirde bizlerin de başına gelebilecek şeylerdir). Gerçekten ve içersine negatif herhagi bir duygu ve düşünce konmadan istediğimiz şeyleri yaratmak veya elde etmek elimizde…
2010 da bu farkındalık düzeylerinin çok yükseleceği ve insanların uyanmaya başlayacağı yıl olacağı için çok çok güzel birsene olacak…
okudukça keyiflendim , hatta fark ettim ki yüzümde bir gülümseme olmuşmuş… o sabah sen o resmi çekerken bende yanındaydım ama şu an gördüğüm kadar etkilememişti beni…. sağ ol dost
BeğenBeğen