Hayatımızdan bir gün

Love is just a kiss away…Saat 00:30. İnanılmaz bir gün ve akşam geçirdim…Çok çok enteresandı…Yazmadan geçemeyeceğim özel günlerden-tarihlerden biri idi 🙂
Sabah Doğuş Power Center’daki Michael Yamashita’nın İpek Yolu sergisine gitmek üzere hazırlıklarımı yaptım, kahvemi içip tam evden çıkıyordum ki bir arkadaşım beni arayıp yeni başlayacağı bir proje ile ilgili benimle görüşmek istediğini, olabilirse hemen gelmemi söyledi. Ben de program akışımı değiştirip atladım işyerine gittim. Gayet enteresan bir proje sunumu yaptı, beni de çok heyecanlandırdı, çok ta yapmak isteyeceğim güzel bir iş sundu. Bir ara telefon geldi ve dışarı çıktı, o sırada pazarlama müdürü içeri gelip "sakın panik yapma, sakin ol, birşey girdi odaya" diye içeri girdi. Bir baktım ufacık, şirin mi şirin bir fındık faresi koşturuyor 🙂

 FİNDUK 🙂

Genelde herkes fareden korkar, mekanı terk eder, öldürmeye kalkışır filan, fakat bu o kadar şeker bir tip ki…Ne demek öldürmek, evcil olsa eve götüreceğim o kadarrr şeker bir tipitip. Öldürülmesin, yakalanıp sokağa bırakılsın diye 2 kız seferber olduk. O sırada tost yemekteydim, dur bi parça atayım dedim, attım, odada koşturduktan sonra geldi ve tost parçasını kapıp dolap altına kaçtı. Görüşmemize renk katmış oldu kerata, ben oradan sergiye gitmek üzere atladım bir taksiye ve yola koyuldum.

O sırada buluşacağım Aynur ve annemle konuştum. Neyse vardık Power Center’a, yılbaşı hediyelerimi aldım sonra birşeyler yiyeyim oradan sergiye geçeyim derken bir baktım telefonum yok…Başımdan kaynar sular döküldü, daha telefonumu alalı 3 hafta bile olmamış, kullanmaya yeni başlamışım ve telefonumu düşürmüşüm…Fenalık geldi, terler döktüm, aradım kendi cebimi çalıyor ama açan yok…Defalarca aradım, boşuna tabii…Hadiiiiiiii hattımı iptal edip,ordan hemen karşıda bulunan Turkcell bayiisine gidip yeni hat aldım sonra ne yapayım diyerek bir minibüse atladım sözde Levent Metrocityde inip taksi ile eve geçip evraklarımı alıp savcılığa gideceğim. Minibüsten indim bi baktım Metrocity değil Safir önündeyim 🙂 Yaaa sabır dedim ordan taksiye atladım. Eve gittik evraklarımı aldım, taksiciye hangi savcılığa gitmem gerektiğini sordum Ortaköyde bi adliye var oraya gidelim dedi, yağmur bu arada kovadan dökülürcesine yağıyor…Taksici ısıtıcıyı açmış sonuna kadar, ben zaten koşturmaktan terlemişim arka camı sonuna kadar açtım, dalgın bir şekilde dışarıya bakarken yanımızdan koca bir otobüs son sürat geçti ve geçerken de bir leğen dolusu su suratıma boşaldı……Kafamın sol yanı, gözlerim, içim sırılsıklam oldu 😀
 
 BEN.
 
Önümde 2 seçenek vardı, ya sinir krizi geçirecektim ya da kahkahayı basacaktım 🙂 Ben gülmeyi tercih ettim. Taksici önce ne olduğunu anlamadı, sonra kahkahalar arasında olayı anlattım ve mendil,peçete ne varsa istedim. Bu arada lenslerim olduğu ve sudan mikrop kapmak istemediğim için gözlerimi açamadan mendil arıyorum. Adam da benim sıçan gibi halimi görünce "abla naapıyorsun ya, bu havada cam açılır mı" dedi, o da gülmeye başladı, ben daha da koptum 🙂 Tam youtube’luk bir olay yaşamıştım, kameraya alan birisi olsaydı büyük hit alırdık diye daha da koptum 🙂 Neyse vardık adliyeye, beni karakola sevk ettiler, ben karakol nasılsa 2 adım ötede zannederek taksiciyi gönderdim, bi baktım bayağı bir yürüyeceğim ve şemsiyem yok 🙂 Dedim ki Kika bugün Allah seni sınava tabii tutuyor, geçmen lazım, sinir yok, be cool 🙂 Neyse mecbur yürüdüm. Vardım karakola 3. kata çıktım. 4 polis memuru şıkış tepiş bir odada iş yapmaya çalışıyor, 3 kişi gelmiş dertlerini anlatıyorlar,ben de 4. kişi. Neyse çaylar geldi, polis memurları gayet sempatik ve neşeli, espriler dönüyor, gırgır yapılıyor çok eğlendim doğrusu 🙂 Bu 3 kişiden bayan olanın cebine sessiz telefonlar geliyormuş, geçen gün de "Abi biz Mustafayı boşuna öldürmüşüz" gibi bir mesaj gelmiş, sonra da mesaj üzerine arayıp mesajımızı aldın mı diye aramışlar, cinayet masası dedektiflerine havale ediliyor konu, dedektif abi bekleniyor biz 3.çaya geçtik abi henüz gelmedi. Ben bu arada nereye başvurayım ne yapayım diye hepsiyle sohbetteyim 🙂 Sağ olsun bizimle ortak ilgilenen polis memuru "abla ben size bir dilekçe yazayım onu Şişli savcılığına götürün ilgilenirler" dedi. Ben olayı anlatınca "ama bir dakka, şimdi Kuruçeşmeye başka savcılık Maslak’a başkası bakar…Nasıl olcak bu iş? Plakasını aldınız mı bari " dedi, yok ,alsam size niye sorayım dedim 🙂 "Bak şimdiii, ortada bir cenaze var, Maslak imamı almıyor, Şişli imamı almıyor, ne yapalım şimdi?"diye sordu, "e ben cenazeyi ne yapayım, dirilteyim mi işim hallolsun diye" dedim. E telefon nerde düştü dedi, taksinin içinde dedim, Kuruçeşme-Maslak hattı arasında bir noktada dedim :))) Hangi imam bakacak karar vereceğiz bu arada :))) gülüyoruz , sohbet çok komik 🙂 Neyse dilekçem yazılırken tabii ki elektrikler gitti! Tabii ki UPS yok, e benim dilekçe de gitti malum :))) Dedim ki bu sert bi sınav, ama artık olaylar o kadar komikleşmeye başladı ki…Olacak şey değil :)Levent Kırca’nın Olacak O kadar parodisindeyim. Canlı, kanlı, heyecanlı. Başrol oyuncusuyum 🙂 Ey Tanrım başka neler göstereceksin dedim, neyse beklemiyordum ama dilekçemi 2.kez yazdı. Bu hafta bir börek götüreceğim, hakkaten çok yardım ettiler. Neyse diğer 3 kişi bu arada başladı gırgıra,hem gülüyoruz hem de telefon geliyor üst amirlerden vs abi Mustafayı boşuna öldürdük mesajı geldi diye açıklamalar yapılıyor. Çok alem bir ortam, şaka gibi 🙂 Benim dilekçe yazıldı, bu arada 3 kişiden biri I-Phone telefonunu çıkararak "istersen son bir kere bak, neye benzediğini hatırlarsın" diye telefonunu çıkardı, hepimiz koptuk. Ben acıların kadını Bergen tiplemesi yapıp valla yıllarca I-Phone almayı bekledim,hakkım 3 haftaymış diyorum.
Korkunç bir yağmur altında evime döndüm..Az sonra Aynur, sonra Füsun geldi, anlattım günümü, çok güldük…Başladık olayları ele almaya, yaklaşım biçiminin önemi, pozitif kalmanın faydası falan filan derken çok keyifli ve güzel bir gece geçirdik. Aynur benimle aynı dönemde işten ayrıldı, çok güzel takı çalışmalarına başladı, bu akşam da yeni bir projesini bizimle paylaştı, inanılmaz keyif aldım ve Aynur’un heyecanı ve üreticiliği bana da çok ilham verdi 🙂 Kızın içinde çok yaratıcılık birikmiş, bizlere empoze edilen klasik iş hayatı içersinde kaynayıp gitmiş, ama şimdi tam anlamı ile su yüzüne çıkmış…Füsun da çok ilgilendiği bir konuda, nefes çalışmaları hakkında, eğitmenlik yapmaya başlayacak, o da onu paylaştı, derken öyle güzel bir pozitif enerji oluştu ki…Füsun’a ayrıca bir blog açtık, nefes çalışmaları hakkında yazılar yazmaya başlayacak, herkes inanılmaz bir heyecan, yaratıcılık ve üretim isteği içersinde 🙂
Bu sırada televizyon açık ve akvaryum görüntüsü eşliğinde müzik çalıyor. Ana bir baktık kedim Cemil yüzen balıkları büyük ilgi ile izliyor. Çok keratadır Cemil.
 
 CEMİL
İlerleyen saatler içersinde Sezoş’un güzel şarkıları eşliğinde gayet keyifli bir şekilde gecemizi büyük bir motivasyon içersinde bitirdik.
Şunu tekrar görüyorum ki birbirimizi eleştirip hataları çıkarmak yerine üretip, destek olduğumuz,motive edip, hataları örttüğümüz zaman (hataları örtmede gece gibi ol-HZ.MEVLANA) zaman çoook inanılmaz bir enerji doğuyor ve çok güzel bir bağ oluşuyor. Dostlar, iyi ki varsınız 🙂
 
 
 
 
 
 
 
Bu yazı Deneme-Essays içinde yayınlandı. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

3 Responses to Hayatımızdan bir gün

  1. aynur dedi ki:

    HARİKAAAAAAA Kris imm…. Okurken yine çatladım gülmekten yahhuuuu… Bu akşam ki kahkaha seslerimizi alttan versemiydikkkk acabaaaa…Bu kadar perişan bir günü dinlerken; ahlanıp vahlanacağımıza voltran ı oluşturup kahkaha moduna geçip Kika nın gününe çelme takmak feci güzeldi… Enerji patlaması yaşadığımız bu günde özellikle akşamda; eeee ben geceyi değerlendirip tasarıma dönüştüreyimmmm o zamannnn…

    Beğen

  2. zeynep dedi ki:

    söylemeden edemeyeceğim,gecenin en populer ismi cemildi…

    Beğen

  3. zeynep dedi ki:

    tatlım tam da olduğu gibi anlatmışsın,süpersin…:))bir şey bu kadar mı güzel anlatılır…

    Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.